Yaren Şimşek

24 Mayıs’ta VR-DER etkinliğinde Kadiköy’de vicdani reddini açıkladı.

17 yaşında liseli bir kadınım. Hiyerarşinin her köşeye sindiği okullardan birinde öğrenciyim. Kendi içinde küçük devletler olan okullar, militarist düzenle bizleri esareti altına alıyor. Her sabah saygı durusuna geçip marş, ant okunurken, vatana kendimizi adadığımız söyletiliyor. Üst sınıflar alt sınıflarını eziyor, öğretmen öğrencilerini. İktidarların istediği bireylere dönüşmemiz için “eğitim” veriliyor. Yüksek milli duygularla her an savaşmaya, topraklar için kan dökmeye hazır potansiyel askerler yaratılmak isteniyor. Peki, bu topraklar kimin? Kimin ya da neyin varlığı için savaşıyoruz? Birbirimizin hayatlarını söndürerek ne gibi bir varlık yaşasın istiyoruz? Sınırlar çiziyoruz. Burası bize, burası da size. Sonra buradan bakıyorum, öbür tarafta hiçbir fark göremiyorum. Kardeşlerimizi katledelim diye elimize silahlar veriliyor. Birileri bizi yönetmeye devam etsin, koltukları soğumasın diye silahlar gittikçe artıyor. Ben bir kadın olarak askere gitmiyorum. Ama kardeşim, abim, arkadaşım da gitsin istemiyorum. Kimse için ölmeyelim, öldürmeyelim. Ben bir kadın olarak askere gitmiyorum. Ama hayatın her anında militarizmin getirilerine tanık oluyorum. Eril düzen, yüce kahramanlık anlayışı militarizmi evime, aileme kadar getiriyor. “Kadın kısmı, kız kısmı yapar bu işleri. ” tabuları üzerimize atılıyor. Sistem adımıza kararlar veriyor. Nasıl yaşamamız gerektiği söyleniyor. Bunların hepsini reddediyorum. Hiçbir millete ait değilim. Hiçbir kimlik için savaş vermiyorum. Kimse ağlasın istemiyorum. Berkin’i, Ceylan’ı, Dersim’i, Roboski’yi ve kaybolan milyonlarca canı düşünerek militarizmi reddediyorum. Otoriteye karşı koymak için vicdani reddimi açıklıyorum.

Yaren Şimşek

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org