ACİL EYLEM: Sokağa çıkma yasağı altında yaşayan 200 binden fazla kişi tehlikede!

İMZA VER: Türkiye yetkililerini dolaşım özgürlüğünü keyfi bir şekilde kısıtlamamaya, ölüm veya ciddi yaralanma tehdidi durumları dışında ateşli silahlar kullanmamaya, ölüm ve yaralanmalar için derhal, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yürütmeye ve barışçıl toplanma özgürlüğüne saygı duymaya çağırıyoruz.

11 Aralık’tan beri Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ve 14 Aralık’tan beri Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçelerinde 24 saatlik sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Bu bölgelerde 200 binden fazla kişi yaşıyor. Bazıları gıda ve tıbbi bakıma erişemiyor, ciddi elektrik kesintisi ve su sıkıntısıyla karşı karşıya bulunuyor. 70’den fazla sakinin ve en az yedi asker ile polis memurunun hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Türkiye yetkililerini dolaşım özgürlüğünü keyfi bir şekilde kısıtlamamaya, ölüm veya ciddi yaralanma tehdidi durumları dışında ateşli silahlar kullanmamaya, ölüm ve yaralanmalar için derhal, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yürütmeye ve barışçıl toplanma özgürlüğüne saygı duymaya çağırıyoruz.

İMZA VER

Süresi belirsiz 24 saatlik sokağa çıkma yasağı altında yaşayan 200 binden fazla kişi tehlikede

11 Aralık’tan beri Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ve 14 Aralık’tan beri Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçelerinde 24 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.

Sokağa çıkma yasakları, polis ile ordu, silahlı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’ne karşı operasyonlar gerçekleştirirken yürürlüğe girmiştir. Sokağa çıkma yasağına tabi bölgelerde 200 binden fazla kişi yaşamaktadır ve bazıları gıda ve tıbbi bakıma erişememekte, ciddi elektrik kesintisi ve su sıkıntısıyla karşı karşıya bulunmaktadır. 70’den fazla sakinin ve en az yedi asker ile polis memurunun hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

Güvenlik kuvvetlerinin Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) silahlı gençlik kanadı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’ne (YDG-H) karşı askeri operasyon başlatmasıyla, Şırnak ilinin Cizre ve Silopi ilçeleri 14 Aralık’tan beri sokağa çıkma yasağı altındadır. Yerel avukatlar ve aktivistler Uluslararası Af Örgütü’ne, Cizre’de sokağa çıkma yasağı başladığından beri aralarında kadın, çocuk ve yaşlı insanların da bulunduğu 40’dan fazla kişinin öldürüldüğünü, bazılarının ise güvenlik güçleri tarafından açıldığı iddia edilen keskin nişancı ateşiyle hayatını kaybettiğini söyledi. Silopi sakinleri ise sokağa çıkma yasağı başladığından beri aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 25 kişinin öldürüldüğünü belirtti. Yerel bir avukat, keskin nişancı tarafından vurulan 56 yaşındaki Taybet İnan’ın naaşının, ailesinin erişememesi nedeniyle yedi gün sokakta beklediğini ifade etti.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde altı mahallede 11 Aralık’tan beri sokağa çıkma yasağı vardır. Avukatlar en az 13 sakinin öldürüldüğünü belirtmektedir. Nüfusun yaklaşık yarısının ilçeyi terk ettiği, an itibariyle sokağa çıkma yasağının olmadığı komşu bölgelere gittiği ifade edilmektedir. Sokağa çıkma yasağı bulunan bölgelerin hemen dışında her gün gerçekleşen protestolar ve nöbetler polis tarafından biber gazı ve tazyikli su kullanılarak rutin bir şekilde dağıtılmakta ve protestocular gözaltına alınmaktadır.

Sokağa çıkma yasağı altındaki tüm bölgelerde bazı sakinler elektrik kesintisi ve su sıkıntılarıyla karşılaşmakta ve temel gıda malzemelerine erişmek için evlerinden çıkamamaktadırlar. Tıbbi bakıma ihtiyaç duyan sakinler de bu tip bakımlara erişebilmek için mahallelerini güvenle terk edememektedirler. Ambulanslar bazı vakalarda güvenlik durumu nedeniyle sokağa çıkma yasağı altında bulunan bölgelere girememekte veya güvenlik güçleri tarafından erişimleri engellenmektedir.

Dilekçemizi imzalayın ya da derhal Türkiye yetkililerine yazın:

– Türkiye yetkililerini dolaşım özgürlüğünü keyfi bir şekilde kısıtlamaktan kaçınmaya ve Cizre, Silopi ve Sur sakinlerinin temel gıda ve diğer malzeme, gerekli tıbbi bakım, su ve elektrik ihtiyaçlarını karşılamak için her gün evlerinden ayrılmaları için yeterli vakitleri olmasını, veya bu ihtiyaçlarını başka güvenli şekilde sağlamaya ve isterlerse sokağa çıkma yasağından etkilenmiş bölgeleri terk edebilmelerini sağlamaya;

– Yetkilileri ölüm veya ciddi yaralanma tehdidi halleri dışında ateşli silahlar kullanmamaya ve sokağa çıkma yasağı altındaki bölgelerde gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar için derhal, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yürütmeye;

– Sokağa çıkma yasağı altında yaşayanlarla dayanışma göstermek isteyen vatandaşların barışçıl toplanma özgürlüğü hakkına tamamıyla saygı duyulmasını güvence altına almaya çağırın.

Lütfen taleplerinizi 22 Şubat 2016’dan önce aşağıdaki adreslere gönderiniz.

İçişleri Bakanı
Efkan Ala​
İçişleri Bakanlığı
Bakanlıklar Ankara
Faks: +90 312 418 1795
E-posta: [email protected]
Hitap: Sayın Bakan

Başbakan
Ahmet Davutoğlu
Vekaletler Caddesi Başbakanlık Merkez Bina
06573 Kızılay / Ankara
Faks: +90 312 403 62 82
E-posta: [email protected]

Kopyalarını:
İnsan Hakları Kurumu Başkanı
Dr Hikmet Tülen
Yüksel Caddesi No. 23, Kat 3, Yenişehir
06650 Ankara
Faks: +90 312 422 29 96
E-posta: [email protected]

EK BİLGİ

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile hükümet arasındaki barış sürecinin Temmuz ayında sona ermesinden bu yana PKK’nın silahlı gençlik kanadı olan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) ile güvenlik güçleri arasında güneydoğunun kentsel alanlarında silahlı çatışmalar başladı.

İçişleri Bakanı’na göre son şiddet olaylarında üç binden fazla “terörist” öldürüldü. Aralık ayı ortasında bölgeye polis ve askeri personelin toplu sevk edilmesinin ardından çatışmalar yoğunlaştı.

Güvenlik güçlerinin YDG-H’a yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdığı kasaba ve şehirlerde, kaymakamlar ve valiler bölge sakinlerini evlerine hapseden genişletilmiş, kesintisiz sokağa çıkma yasakları uyguladı. Yetkililer, sokağa çıkma yasaklarının ”bölücü terör örgütü [PKK] mensuplarının yakalanması ve vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunabilmesi” için gerekli olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin serbest dolaşım özgürlüğü hakkını koruma yükümlülüğü vardır. Bu hak bazı sınırlamalara tabi olabilirken, herhangi bir kısıtlama kanun tarafından sağlanmalı, meşru bir amaca dayandırılmalı ve gerekli ve orantılı olmalıdır. Kamu düzenini yeniden tesis etmek, dolaşım özgürlüğünü kısıtlamak için meşru bir neden olabilir. Ancak, birkaç yerde dördüncü haftasına giren süresi belirsiz, kesintisiz sokağa çıkma yasağı orantısız bir kısıtlamadır ve diğer insan hakları ihlalleriyle sonuçlanmıştır. Diğer güvenlik önlemlerinin de hukuki olabilmesi için gereklilik ve orantılılık kıstaslarıyla uyumlu olması gereklidir. Sokağa çıkma yasağı altındaki tüm bölgelerde su kesintileri rapor edilmektedir. Sakinleri elektriksiz ve susuz kalmalarına izin vermek orantısız önlemlerdir. Herhangi bir durumda bölge sakinlerinin başka bölgelerde güvenlik arayışının engellenmesi gerekli bir güvenlik önlemi olarak gerekçelendirilemez.

Yaşam hakkını koruyan uluslararası standartlar, kolluk kuvvetleri tarafından uygulanacak öldürücü gücü ve özellikle ateşli silah kullanımını, meşru müdafaa ya da yakın ölüm veya ciddi yaralanma tehlikesine karşı başkalarını savunma ile kısıtlamıştır. Ateşli silahların kasıtlı şekilde öldürücü kullanımı yaşamı korumanın kesinlikle kaçınılmaz olduğu durumlar dışında yapılamaz (İlke 9, BM Güç ve Ateşli Silah Kullanımına Dair Temel İlkeler).

İMZA VER

http://acileylem.org.tr/eylem-detay.php?q=229

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org