Bir Vicdani Retçinin Günlüğü – Seyda Can Yılmaz

Vicdani reddimi Aralık 2009’da, üniversite öğrencisiyken açıklamıştım. Lisans, yüksek lisans marifetiyle bakaya kalmayı ertelemenin artık sonuna geliyorum. ‘Kanun kaçağı’ olma durumuyla, vicdani ret hakkını kullanmaya çalışmayla ilgili deneyimlerimi paylaşmayı amaçlıyorum.

Ödediğim ilk maddi bedel

Mayıs 29, 2018

Sevgili günlük,

Bugün zorunlu askerlik hizmetine bir itirazım olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çeşitli kurumlarına bildirdim. Bunu yaparken Vicdani Ret Derneği’nin web sitesindeki ‘Vicdani Ret’lerini açıklamak isteyenlere tavsiyeler’ bölümünde yer alan dilekçe örneğini kullandım. Askeralma Daire Başkanlığı’na ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na gönderdiğim dilekçelerde, yukarıdaki bağlantıda görebileceğiniz metni aynen kullandım. TBMM Başkanlığı’na gönderdiğim dilekçede ise yalnızca sondaki talebimi ‘zorunlu askerlikten muaf tutulma’ olarak değil, ‘vicdani ret hakkının yasalarla güvence altına alınması ve alternatif bir sivil kamu hizmeti düzenlenmesi’ olarak belirttim.

(Dilekçeleri taahhütlü posta ile gönderdiğim için toplamda 22,2 TL ödedim. Bu tutar, vicdani ret hakkımı kullanmak için ödediğim ilk maddi bedel olarak kayıtlara geçebilir.)

Çeşitli kurumlara benzer dilekçeler yollamak gereksiz bir uğraş olarak değerlendirilebilir. Alacağınız yanıt belli; vicdani ret hakkı Türkiye’de yasalarla korunmadığı için, bu hakkı kullanmak üzere hukuken tüketmeniz gereken bir yol da değil bu. Ama yine de vicdani ret eylemindeki kararlılığı göstermek için samimi bir ifade biçimi olduğunu düşünüyorum. Belki bir gün bir duruşma sırasında, “Bakın ben itirazımı ilgili kurumlara ilettim, Yargıç Hanım, hatta alternatif bir sivil kamu hizmetini kabul edebileceğimi de belirttim. Gelin görün ki kabul edilmedi,” diyebilirim.

Adalet sistemimiz böyle naif işlemiyor muhtemelen, ama olsun…

Günlüğü Okumak İçin Tıklayın

Seyda Can Yılmaz’ın Vicdani Ret Açıklaması

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org