Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonu, Suriye’deki savaşın en çok sivilleri vurmaya devam ettiğini ifade ederek, uluslararası hukuka uygun bir barışın sağlanması için BM Güvenlik Konseyi’ni göreve çağırdı.
SERKAN DEMİREL CENEVRE Salı, 19 Eyl 2017
11 Eylül’de başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, 36. İnsan Hakları Oturumları dünyada yaşanan insan hakları ihlalleri üzerinde yapılan tartışmalarla devam ediyor. Bugün öğleden sonraki oturumlarda 34/26 BM İnsan Hakları Konseyi kararınca Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonu tarafından 1 Mart 2017 ile 7 Temmuz 2017 tarihleri arasında yapılan soruşturmalar kapsamında hazırlanan 32 sayfalık Suriye raporu sunuldu.
HEM REJİM HEM DE ÇİHATCI GRUPLAR SİVİLLERİ HEDEF ALMAYA DEVAM EDİYOR
Suriye genelinde şiddet bariz bir şekilde devam edildiğine dikkat çekilen raporda, uluslararası temel insani yardım ve insan hakları hukuku ilkelerinin ihlal edilmesinin ülke çapındaki sivilleri etkilediğine vurgu yapıldı.
DAİŞ başta olmak üzere ülkedeki cihatçı grupların sivilleri hedef almaya devam ettiğine vurgu yapılan raporda, DAİŞ’in yaptığı bombalı saldırılar sonucu aralarında çocuklarında olduğu yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.
Suriye hükümetinin sivilleri de hedef almak kaydıyla ülkedeki muhalif kesimlerin elinde bulunduğu bölgelere kimyasal silah kullanmaya devam ettiğinin altı çizildiği raporda, rejim güçleri ve Rusya’nın hava saldırıları sonucu onlarca sivilin yaşamını yitirdiği söylendi.
ASTANA VE CENEVRE’NİN SONUÇSUZ KALMASI ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR
Raporun hazırlandığı dönemde hem siyasi hem de askeri gelişmelerin hızının arttığının ifade edildiği raporda, DAİŞ’in önemli miktarda toprak kaybettiğine vurgu yapıldı. ‘Suriye’de siyasi çözüm’ geliştirilmek amacıyla düzenlenen Astana ve Cenevre görüşmelerinin hatırlatıldığı raporda, “Astana ve Cenevre görüşmelerinin şimdiye kadar sonuçsuz kalması ve tarafların ortak noktada buluşmaması ülkede devam şiddetin sürdürülmesinde bir etkendir” denildi.
İdlip’deki cihatçı gruplar arasındaki çatışmalardan kaynaklı bölgedeki sivillerin zarar gördüğü ve büyük tehlike altında olduğuna da vurgu yapılan raporda, bu bölgedeki cihatçı gruplar arasındaki çıkar savaşının sivillere yardım götürülmesini engellediğini ifade edildi.
Rakka’da devam eden Büyük Savaş’a da değinilen raporda şunlar ifade edildi: “Büyük bir kısmı YPG’den oluşan Demokratik Suriye Güçleri’nin, Terörist grup DAİŞ’in önemli merkezlerinden birisi olan Rakka’ya yönelik başlattığı operasyon devam ediyor. Bu güçler şehrin belli bölgelerini kontrol altına almış ve etkili bir şekilde kuşatmıştır. DAİŞ ile Demokratik Suriye arasındaki sokak sokak yoğunlaşan savaş nedeniyle binlerce insan yerini terk ederek Demokratik Suriye Güçleri tarafında kontrol altında tutulan bölgelere yerleştirilmiştir. Siviller bu bölgelere yerleşmeye devam ederken komisyon hala bölgede kaldığı tahmin edilen 50 veya 60 bin sivilin durumu hakkında endişe duymaya devam ediyor. Yine koalisyon güçlerinin hava saldırıları sonucu sivil kayıplarda yaşanıyor”
KUŞATMA BÖLGELERİNDEKİ SİVİLLER ZOR ŞARTLAR ALTINDA
Ülke genelindeki kuşatma altında tutulan bölgelerde yaklaşık olarak 600 bin sivilin zor şartlar altında yaşadığına değinilen raporda, kuşatılmış bölgelerdeki sivillerin yaşam tehlikesinin devam ettiği aktarıldı.
Suriye’de belli bölgelerde sivillere yönelik mezhepsel saldırıların gerçekleşemeye devam edildiğinin belirtildiği raporda, “Binlerce insan dini inançları ve mezheplerinden kaynaklı saldırıya uğradı, katledildi veya esir alındı. Bu yaşananların birçoğu belgelendi.” denildi. Yine raporda başta DAİŞ olmak üzere birçok cihatçı grubun kadın ve çocuk demeden birçok sivili hedef alındığına değinildi.
SAVAŞIN EN MAĞDUR SİVİLLER
Raporun sonuç bölümünde ise şunlar ifade edildi:
Ülke genelindeki siviller, Suriye’de yaşanan çatışmalardaki kayıpların ezici çoğunluğunu oluşturmaya devam ediyor. Çatışmalarda en zarar gören kesimlerin başında ise çocuklar, kadınlar ve yerlerinden edilen sivil insanlar geliyor. DAİŞ ve Tahrir al-Sham ve diğer cihatçı örgütlerin saldırıları sonucu raporun hazırlandığı süre zarfında yüze yakın sivil yaşamını yitirdi.
Yine raporun hazırlandığı dönem aralığında rejim güçleri en az dört kez kimyasal silah kullandı. Kullanılan bu kimyasal silahlarla aralarında kadın ve çocuklarında olduğu çok sayıda sivil yaşamını kaybetti. Rakka’da DAİŞ’e yönelik yürütülen savaştan kaynaklı siviller yerlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bu konuda soruşturmamız devam ediyor.
Öneri bölümüne de yer verilen raporda şunlar dile getirildi:
Savaşan bütün taraflar;
Sivilleri etkileyen bölgelerdeki kuşatmalar kaldırılmalı ve sivillerin korunmasını esas almalıdır. Uluslararası insancıl hukuk ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2328 (2016) kararına paralel olarak sivillerin kuşatılmış bölgelerden tahliye edilmesi gönüllülük temelinde olmalı ve tahliye edilenlerin korunması gerekir.
Politik kazançlar için sivil nüfusun zorla yer değiştirilmesine yol açacak bölgelerin boşatılmasından kaçınılmalıdır.
Yerinden olmuş kişilerin yeterli korunma sağlanmalı ve yerinden olmuş kişiler ve mültecilerin güvenlik ve mülkiyet hakları garanti ederek geri dönme haklarını korumalıdır.
Kültürel ve tarihsel miras olarak kabul edilen yerler korunmalı ve buralara karşı yapılan saldırılar durdurulmalıdır.
Çocukların savaşta kullanılması kesinlikle yasaklanarak eğitim başta olmak üzere çocuk haklarını garanti altına almalıdır.
Rakka’da yürütülen savaşta sivil nüfusa zarar vermemek için bütün önlemler almalıdır.
Komisyon Suriye rejimine şunları önermektedir:
Kimyasal silah kullanımını acilen durdurmalıdır.
Uluslararası insancıl hukuk ve Güvenlik Konsey’inin kararı gereğince tıbbi tesislere, insani yardım araçlarına saldırıları durdurmalıdır.
Yerinden olmuş sivillerin ve mültecilerin mülkiyet hakları dahil olmak üzere yasal ve idari konularda mevcut hakları korunmalıdır.
Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonunun ülkede çalışma yürütmesine izin verilmelidir.
Komisyon silahlı gruplara şunları önermektedir:
Uluslararası insancıl hukuka uyun ve dinsel azınlıklar başta olmak üzere sivillere yönelik saldırıları durdurun.
Adam kaçırma, rehin alma ve zorla kaybedilmeye benzer eylemlere son verin.
Uluslararası insancıl hukuka uygun davranmayan ve suç işleyenlerin görevlerine son verilmeli.
Komisyon uluslararası topluma şunları önerir:
Çatışmalardaki mağdurların korunması için Cenevre sözleşmesi saygı gösterilmeli ve uluslararası yasaları çiğneyen savaş taraflarına silah ve silah malzemesi satışı durdurulmalıdır.
Savaş suçu işleyen tarafların açığa çıkarılması ve bunların uluslararası mahkemelerde yargılanması için komisyonun çalışmalarına destek sunulmalıdır.
Komisyon BM Güvenlik Konseyi’ne şunları önerir:
Komisyon olarak sunduğumuz bütün öneriler desteklenmelidir.
Komisyonumuz tarafından hazırlanan Güvenlik Konseyi’nin resmi gündemine alınmalı ve brifingler vermemiz sağlanmalı.
İnsan haklarına ve uluslararası insancıl hukuka saygıyı koruyan kapsamlı bir barış sürecini sağlamak için tüm ilgili aktörler üzerinde Güvenlik Konsey’inin etkili gücü kullanılmalıdır.
Kaynak: ANF