“Seferberlik hali, içerideki otoriterlik için mazeret” (Yrd. Doç. Dr. Hakan Güneş’le söyleşi)
Hakan Güneş’le, devam eden Musul ve Rakka operasyonları ile AKP Hükümetinin Irak ve Suriye sınırına yaptığı askeri sevkiyatı konuştuk.
Hakan Güneş’le, devam eden Musul ve Rakka operasyonları ile AKP Hükümetinin Irak ve Suriye sınırına yaptığı askeri sevkiyatı konuştuk.
Bir avuç cesur insanın, bizimki gibi bir “asker toplum”da dahi neredeyse fiili bir hakka dönüştürdüğü “vicdani ret” mücadelesi; Gezi Parkı’ndaki polis şiddetine karşı hızla yaygınlaşan “Duran Adam” eylemleri; Kürtlerin Diyanet camilerini boşaltan “Sivil Cuma namazları” gibi örnekler yaşamış bir ülkede, yaratıcı bir yol bulmanın önü açık olmalı…
Hedeflenen, muhalefeti basitçe sindirmek değil, birbirini takip eden saldırılar ve neredeyse süreklileşmiş kriz hali karşısında afallatmak, tüm toplumu düşünemez eyleyemez hale gelecek şekilde travmatize etmek.
Savaşın ve şiddetin en travmatik etkiyi çocuklarda yarattığına dikkat çeken Kızıltan, “Psikososyal olarak ise en büyük risk travmaya uğramış bu çocukların geleceğin yetişkinlerini oluşturacak olması. Dolayısıyla geleceğin ruh sağlığı da tehdit altında” dedi.
İnglitere’nin uluslararası silah ticareti ve savaş politikalarındaki kilit durumunu, Savaş Karşıtı Koalisyon kurucusu ve Yazar John Rees, Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) Sözcüsü Andrew Smith ve War on Want’ın direktörü John Hillary ile konuştuk.
Kapasite anlamında zayıf ama niyet itibariyle son derece güçlü, vicdanı zayıf Rus ölüm (savaş) makinesi; kapasite bakımından güçlü ama eli tetiğe uzandığında birçok kısıtlamayla karşılaşan Amerikan ölüm (savaş) makinesini yenebilir mi? Rusya askeri zaferler kazanmaya devam ederse bütün dünyayı kendi suretine çevirebilir mi?
Batı’da bu yönde yapılan araştırmalar/anketler apaçık bir biçimde ‘bireysellik’in merkeze yerleştiği bu dünyanın ‘vatan için ölmek’ davetine hiç mi hiç olumlu cevap vermediğini gösteriyor.
Postmodern yeniden paylaşım savaşı Ortadoğu’da giderek kızışırken, Asya’da da bu süreç kendisini silahlanma yarışı ve militarist rekabetin artışı olarak gösteriyor.
1996. Erkan Özdemir o yıl doğmuş. Geçen 20 yılda ancak bir miktar büyümeye fırsat bulmuş. Pazar günü Şemdinli’de zayıf bedenini parçalamışlar.
Hukuk devleti olma niteliğini kaybeden iktidarlara karşı direnme hakkı, hukuk devletine dönüşü sağlamak amacıyla ve şiddet yollarına başvurmadan, yani saldırgan bir direnme haline dönüşmeden sürdürülürse, bu hakkın kullanımı evrensel hukuk ilkelerine göre tartışmasız biçimde meşrudur.