Vicdani ret hakkı ve Türkiye – Ümit Kardaş
Özgür Heval Çınar’ın “Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye” isimli kitabı bu konuda yazılmış en kapsamlı, yararlı ve açıklayıcı, emek ürünü bir çalışma.
Özgür Heval Çınar’ın “Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye” isimli kitabı bu konuda yazılmış en kapsamlı, yararlı ve açıklayıcı, emek ürünü bir çalışma.
“Kürtaj cinayettir”, “Ceninin yaşamı insan yaşamı kadar değerlidir” gibi inanç temelli söylemler ve gebeliğin sonlandırılması hizmetleri önüne -şimdilik politika düzeyinde olmasa da- uygulamada çıkarılan güçlüklerle birlikte, sağlık çalışanları arasında kişisel değerlerin mesleki değerlerin önüne geçirilebileceği düşüncesi kök salıyor.
Benim favori alıntım Gandhi’den ve bugünkü sivil itaatsızlıkle ilgili en iyi seçilmiş örneklerden biri: “ Önce sizi gözardı ederler, sonra size gülerler, sonra sizinle savaşırlar ve sonra siz kazanırsınız.”
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone, Türkiye ile ABD’nin halihazırda yoğun işbirliği yaptığı alanları Suriye, Ukrayna, Irak, İran’ın nükleer programı ve ‘Doğu Akdeniz’de barış ve istikrar’ çerçevesinde Kıbrıs’ta siyasi çözüm ve İsrail’le normalleşme olarak saydı.
İktidar, savunma sanayii sektörünü teşvik ediyor; Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından sözleşmeye bağlanan projelerin tutarı son 5 yılda %85 artarak 45 milyar TL’ye ulaştı.
PKK çocuk kaçırmasın. Madem öyle devam: Çocuklar zorla ana dilleri dışında eğitim/öğretim görmesin. Çalıştırılmasın. Zorunlu askerlik kalksın. Çocuk hapishaneleri kapatılsın. Dersim arşivleri açıklansın.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın, bu ay içinde yayımladığı 2013 faaliyet raporuna göre, bu kurumun uhdesinde devam eden 334 askerî projenin sadece sözleşmeye bağlanan 195’inin bedeli, yaklaşık 24 milyar dolar ya da 49,8 milyar lira. Dolayısıyla, silah tedarikinin maliyetinin 70 milyar doların çok üstüne çıkması beklenebilir.
askerlik Batılı orta sınıflar için üstlenmeye gönüllü olmadıkları bir yük olarak görülmekte ve giderek alt sınıflarla özdeşleştirilen bir pratik halini almaktadır.
Ayhan Yılmaz’da bu yüz binlerce “eğitim zayiatı” sayılan kişilerden biriydi. Devletin militer sistemi onun hayatında çok şeyini alıp gitmişti, ancak insan sevgisini alamamıştı.
Bir kez daha haykıralım; “insan hayatlarını pirime indirgeyen neo-liberal sistemini, her şekilde şiddet sergileyen militarizmini, insanlar ile alay eden vicdanını REDDEDİYORUM!” diyelim…