Ekoloji Platformları: “Doğa Bir Savaş Aracı Haline Getirilerek Yok Ediliyor”

“Bizler ekoloji mücadelesi içinde yer alan örgütlenmeler olarak bu savaşın derhal sonlandırılmasını istiyoruz.” diyen Ekoloji platformları, 18 Eylül Cuma saat 19:30’da gerçekleşecek ve yöre derneklerinin düzenleyeceği Galasatasaray Lisesi önündeki oturma eylemi ve basın açıklamasına da çağrıda bulundu.

EKOLOJİ PLATFORMLARI
“Doğa Bir Savaş Aracı Haline Getirilerek Yok Ediliyor”

24 ekoloji platformu bir araya gelerek, “İnsan ve doğa katliamına neden olan savaş son bulsun. Doğa tahribatıyla bölgede yaşayan halkların geleceği çalınıyor” dedi.

Alican Eralp İstanbul – BİA Haber Merkezi 16 Eylül 2015, Çarşamba 16:14
24 ekoloji platformu, insan ve doğa katliamına neden olan savaşın son bulması talebiyle Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi’nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.

ÇMO İstanbul Şubesi temsilcisi Kübra Ayçiçek, 7 Haziran seçimlerinden sonra artan savaşın sadece insanlara yönelik olmadığını aynı zamanda doğaya karşı bir savaşla da karşı karşıya olunduğunu belirtti. Orman yangınlarının bir savaş stratejisi olarak kullanıldığını vurgulayan Ayçiçek, “Ekoloji hareketi olarak insanlar ölürken, sizin derdiniz toprak ya da hayvanlar mı olmalı diyenlerle karşılaşıyoruz ancak bu şekilde bölgede yaşayan halkların geleceği çalınıyor” diye konuştu.

Ayçiçek, arazileri yakılan, temiz suya erişimi engellenen halkın temel ihtiyaçlarından mahrum bırakıldığını söyledi. “Cizre Halkı olmak üzere tüm bölge halkının yarınları tehlike altında ve biz diyoruz ki: Savaş kirletir.”

Ekoloji platformları, 18 Eylül Cuma saat 19:30’da gerçekleşecek ve yöre derneklerinin düzenleyeceği Galasatasaray Lisesi önündeki oturma eylemi ve basın açıklamasına da çağrıda bulundu.

“Savaşta ormanlar, canlılar yok oluyor”

Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu’ndan Özge Erdoğan’ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Savaşlarda öldürülen insanlar birer istatistik halini alırken, doğanın uğradığı tahribat nedense hep göz ardı edilmektedir. Oysa insan yaşamını ileriye taşıyacak yegane şey doğal yaşamın kendisidir. İçinde bulunduğumuz savaş, ormanların ve ormanlarda yaşayan binlerce canlının yok olmasına, toprağın ve suyun geri dönülemez düzeyde kirlenmesine neden olmaktadır.

“Umudun ve barışın yeşermesi için mücadele eden bizler biliyoruz ki, tahrip edilen toprak parçası üzerinde yeni bir yaşamı kurmak eskisinden çok daha zor hale gelir. Yarının barış içinde yaşayacak toplumunu savaşlarda tahrip edilmemiş doğa üzerinde kurmak zorundayız.

“Bizler ekoloji mücadelesi içinde yer alan örgütlenmeler olarak bu savaşın derhal sonlandırılmasını istiyoruz.”

“Doğa savaş aracı olarak kullanılmasın”

Munzur Koruma Kurulu sözcüsü Hasan Şen, Dersim’de savaşın yarattığı tahribattan söz etti. Vali tebligatıyla Dersim-Erzincan Karayolu ve Dersim Merkez-Ovacık Karayolunun ulaşıma kapatıldığını, Dersim’de bulunan 11 bölgenin özel güvenlik bölgesi ilan edildiğini hatırlattı.

Devletin ısrarına rağmen halkın bölgeyi boşaltmadığını söyleyen Şen, doğanın bir savaş aracı haline getirilerek yok edilişine artık bir son verilmesi gerektiğini ifade etti. Şen, halkın yürüttüğü yangın söndürme çalışmalarının, devletin yürüttüğünden daha geniş bir alanı kapsadığını söyledi.

Yeşil Yol’dan Cizre’ye

Kuzey Ormanları Savunması’ndan Hasan Sarıkaya ise hükümetin ekonomi politikasının askeri bir savaşa dönüşmüş durumda olduğunu, sermayenin sürdürülebilmesi için doğanın yapısını ve yaşam alanlarını yok ederek dahası bunu “askerileşerek” yaptığını gün yüzüne çıkarmak gerektiğini vurguladı.

Kübra Ayçiçek toplantının sonunda sözü tekrar alarak, “Özetle şunu söylemek istiyoruz: Antalya’da otel dikebilmek için ormanları yakanlarla Cudi’yi insansızlaştıranların zihniyeti aynıdır. Farkettik ki Yeşil Yol’dan HES’lere, Cizre’den Dersim’e bütün yıkımlar belki de bir savaş düşüncesinin ürünüdür ve bizim bunu yok etmemiz lazım” dedi.

Ayçiçek, ülkenin batısındaki ve doğusundaki insanların bahsedilen bu çıkar grupları arasındaki ilişkinin farkına varması ve mücadeleyi birlikte yürütmesi gerektiğini vurguladı. (AE/ÇT)

Basın açıklamasında imzası bulunan bileşenler şöyle:

Bakırtepe Çevre Platformu, Bursa DOĞADER, Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Ege Çevre Platformu, Ergene İnisiyatifi, Fırtına İnisiyatifi, HDK Ekoloji Meclisi, Jingen Kolektifi, Karadeniz İsyandadır Platformu, Kuzey Ormanları Savunması, Munzur Koruma Kurulu (DEDEF), Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu, Pangea Ekoloji, Patika Ekoloji, Peri Suyu Koruma Platformu, Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu, Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Tüm Köy Sen, Yeşil Direniş, Yeşil Düşünce Derneği, Yeşil Gerze Çevre Platformu, Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu, Yeşil Öfke Ekoloji Kolektif.

Alican Eralp
Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi. 16 Eylül – 1 Kasım 2015’te bianet’te staj yaptı.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/167695-doga-bir-savas-araci-haline-getirilerek-yok-ediliyor

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org