‘Halkıma karşı silah tutmayı reddediyorum’ diyen İşçi, 11 Ekim’de vicdani reddini açıklayacak

Tekirdağ Otomotiv Meslek Yüksekokulu ikinci sınıf öğrencisi olan Aydoğan İşçi, “kan gölüne dönen bir coğrafyanın yanı başında dili, dini, ırkı, cinsi ne olursa olsun halkıma karşı silah tutmayı reddediyorum” dedi.

‘Halkıma karşı silah tutmayı reddediyorum’

ZEYNEP KURAY – İSTANBUL /ANF 2014-10-03 07:08:05
Bir Alevi genci olan Aydoğan İşçi savaş çığırtkanlığının en yoğun yaşandığı bu dönemde vicdani reddini açıklamaya hazırlanıyor. Üniversite öğrencisi olmasına rağmen, sırayla gezdiği askerlik şubeleri tarafından askerliği tecil ettirilmeyen İşçi, cumartesi annelerin bir eyleminde bir annenin sözlerinden etkilenerek vicdani retçi olmaya karar verdi. İlk vicdani reddini ANF’ye aracıyla açıklayan İşçi, “kan gölüne dönen bir coğrafyanın yanı başında dili, dini, ırkı, cinsi ne olursa olsun halkıma karşı silah tutmayı reddediyorum” dedi.

Tekirdağ Otomotiv Meslek Yüksekokulu ikinci sınıf öğrencisi olan Aydoğan İşçi, buna rağmen askerliği tecil ettirilmiyor. Tecil işlemi için sırayla gittiği Sarıyer, Ümraniye ve Çorlu askerlik şubelerinden olumsuz cevap alan tarafından İşçi, okuma hakkının elinden zorla alınmaya çalışıldığına dikkat çekiyor. Her sokağa çıktığında polisler tarafından kontrol tacizine maruz kalan Aydoğan, rutin haline gelen bu tacizlerden nasıl kurtulacağı yönündeki sorusuna cevap, zaman zaman katıldığı Cumartesi Annelerin adalet eyleminden geldi. Bir annenin dudaklarından dökülen, “Ben bir anne olarak şahidim ki, çıplak bir çocuk doğurdum. Üzerinde hiçbir şey yoktu ne bir ulusa dair bayrak, ne kimlik, ne de üniforma” sözcüklerinden etkilenen İşçi, vicdani retçi olmaya karar verdi.

YAŞAMA HAKKIMI ANNEMDEN BAŞKA KİMSEDEN ALMADIM!

“Yaşama hakkımı annemden başka kimseden borç almadım” diyen İşçi, T.C’nin yasalarla gençlere zorunlu bıraktığı öl/öldür emrini kabul etmediğini vurguluyor. Bir Alevi genci olarak kan gölüne dönen bir coğrafyanın yanı başında dili, dini, ırkı, cinsi be olursa olsun halkıma karşı silah tutmayı reddettiğini kaydeden İşçi, “ Mantığı dışarda bırakarak girilen askeri kışlalarda, bireyi yok eden, yontup devletin ve sistemin kalıplarına uyduran, kendi varlığını dayatan ve elindeki silah gücünü toplumu köleleştirmek üzere kurulmuş olan devlet için bir annenin evladı olarak, hiçbir insan evladını öldüremem” diye konuştu.

Irkçı, cinsiyetçi, militarist ders içerikleri ve zorunlu din dersi ile kendini dayatan bir devletin askeri olmak istemediğini altını çizen İşçi, “Yıllardır askere alınma korkusuyla yaşamaktan yoruldum. Bana zorla dayatılan askerlik görevini yapmayacağım. Zorla götürülürsem de bu ‘görevi’ kabul etmeyeceğim” dedi. Başına gelebilecek olumsuz olaylardan Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı ve Askere Alma Daire Başkanlığının sorumlu olacağını söyledi. İşçi, 11 Ekim 2014 tarihinde İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinde kamuoyuna vicdani reddini açıklayacağını aktardı.

bestanuce1.com

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org