Kürkçü: Her bir oyla faşizmin devrilmesine giden yola bir taş daha döşemiş olacağız

HDP Onursal Başkanı ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Onursal Üyesi Ertuğrul Kürkçü: “Bu taşı yola döşemekten herhangi bir antifaşist, demokrat, Kürt, nasıl imtina edebilir. “

Kürkçü: Yeşil Sol Parti Kürt meselesinde yeni bir süreç başlatacaktır

AKP’nin yenilgiye uğratmanın Kürt meselesinde yeni çözüm süreci başlatacağını vurgulayan HDP Onursal Başkanı ve Avrupa Konseyi Parlementer Meclisi Onursal Üyesi Ertuğrul Kürkçü, Yeşil Sol Parti’ye oy verme çağrısında bulundu.

ANF/HABER MERKEZİ
14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne sayılı günler kalırken, siyasi partiler ise çalışmalarını hızlandırdı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) kapatılma tehdidi ile yüz yüze olduğu için seçimlere Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile girme kararı alırken, seçimlerde Türkiye halklarının yanı sıra Avrupa’da yaşayanların da oyları belirleyici olacak.

HDP Onursal Başkanı ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Onursal Üyesi Ertuğrul Kürkçü yaklaşan 14 Mayıs seçimlerine ilişkin ANF’ye konuştu.

Yaklaşan 14 Mayıs seçiminin stratejik önemde olduğunu söyleyen Kürkçü, “Çünkü ya bir faşist diktatörlük kurma teşebbüsünü durduracağız ya da bu teşebbüs kendi istikametinde ilerleyecek. Yenilgiye fırsat veremeyiz. Bu mücadeleyi kazanmamız lazım çünkü 2015-2016’dan yani HDP’nin kazandığı büyük bir başarıdan sonra Türkiye’de sistematik olarak Kürt halkına, Türkiye demokrasisine, Türkiye demokratlarına yönelen çöktürme harekâtını durdurduk, geri çevirdik. Şimdi Tayyip Erdoğan’ı ve bu teşebbüsün ortakları olan MHP, Ergenekon ve bu ittifakı iktidardan uzaklaştırmamız için en önemli fırsat bu seçim” dedi.

‘KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜNDE YENİ BİR SÜREÇ’

AKP’nin yenilgiye uğratılmasının Kürt meselesine çözüm sağlayacağını vurgulayan Kürkçü, şunları kaydetti: “Şu an için denge iktidarın aleyhine, muhalefetin lehine dönüşmüş durumda. Seçimin arifesindeyiz. Bu seçimden sonra Türkiye’de sosyal ve iktisadi olarak bir değişiklik hemen olmayacağına dikkat çekmek isterim. Ama tek adam rejiminin meşruiyeti ortadan kalkacak. Bu Kürt halkına, demokratlara, Türkiye’nin yoksullarına, emekçilerine; hak mücadelesi veren tüm toplumsal kesimlerine kendi sözlerini daha özgür, örgütlü ve büyük bir dayanışma içeresinde ifade etme fırsatı verecek. Ancak rejimin sınırları var. Bizim bu seçimden beklediğimiz en önemli şey, yeni bir mücadele dönemi açmak. Kürt meselesinin çözümü için yeni muhataplar bulmak, yeni bir süreç başlatmak ve parlamentodaki gücümüzle yapılacak yasalar ve yeni anayasa girişimleri bakımından daha kuvvetli söz söyleme, güçlü bir paydaş olma imkânı bulmaktır. Yeni ve daha elverişli mücadele koşulları için mücadele ediyoruz. Kurtuluş bunun sonuçlarına bağlı. Şimdi dönemeci geçmekle yükümlüyüz.”

‘SÜRECİ BOZMA GİRİŞİMİ TUZLA BUZ EDİLECEKTİR’

Kürkçü, AKP’nin seçim sürecini bozmak isteyeceğini ancak bu girişimlerinin halkın iradesi karşısında tuzla buz olacağını vurguladı. Kürkçü, “İş zorbalığa gelince kısa vadede devleti, orduyu, polisi, istihbarat servislerini, jandarmayı, Paramiliterleri, bekçiyi, sokak çetelerini elinde tutan daha avantajlı görünebilir. Fakat nihayet bütün bu işleri yapacak olanlarla zorla seçim sürecini bozmak isteyecekler. İnsanın düşünceleri, korkuları ve beklentileri vardır. Bizim en büyük avantajımız hegemonyanın dönüşüm iradesinin bizim tarafımızda olmasıdır. Çözülen, güçten düşen bir kuvvetin iradesini toplaması çok parçalı, yapısını kıyıcı faaliyetlere sürüklemesi hiç de kolay değildir. Ben halkımızın korkmadığını belli etmesi, kuvvetli bir duruş göstermesi, sandıkları muhafaza etmesi, oy kullanma mekanlarında cesaretle davranması, susmaması, sinmemesi ve zor kullanma girişimleriyle kurulan hayalleri tuzla buz edecektir. Çözülen, cesareti kırılan, yüreği yetmeyenlerin bu büyük halkın akan seli karşısında yapacakları hiçbir şey olamaz. Aynı hikayeyi biz birkaç ay önce Brezilya için dinledik. Brezilya’da deniliyordu ki; Lula’nın İşçi Partisi’nin büyük yürüyüşü karşısında Bolsonaro iktidarı terk etmeyecek, son gün bir şey yapacak, ordu el koyacak. Ama halk kuvvetlice durdu.

‘HALK, OYUNA SAHİP ÇIKACAKTIR’

Tabi ben Tayyip Erdoğan’ın rahatlığının bu kuvveti elinde bulundurarak bir şey yapma kapasitesinden değil, tam tersine muhalefet güçlerinin birbirine yakın, kuvvetli ve birleşik durmasını önlemek için ve mücadelenin temposunu düşürmek için sessiz durduğunu düşünüyorum. Çünkü tempo yükseldikçe muhalefetin bütünleşmesi halkın irade ve inadının çoğalması kaçınılmaz. Şimdiki tabloya baktığımızda sadece seçim bürosu açılışlarının iktidarın düzenlediği bütün imkanlarıyla büyük bir şehirde düzenlediği mitingden çok daha güçlü açılışlar yapılıyor. Bu açıdan baktığımızda bence bizim seçim güvenliğimiz 10 puan öne geçmektir. 10 puan öne geçen gücün karşısında hiçbir kuvvet duramaz. Bu nedenle bastırmaya devam. 14 Mayıs’a büyük bir güçle girmek, sandık kurullarında durumu gözlemlemek, seçimde oy kullanma merkezlerini boş bırakmamak ve oylara sahip çıkmak kafidir. Bunu aşan herhangi bir müdahale sadece Yeşil Sol Parti’nin, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın meselesi değildir, bu Türkiye meselesidir. Türkiye halkı onurunu bir zorbaya karşı savunacaktır. Ben halkımızın gururuna, onuruna ve kendi oyuna sahip çıkacağına güveniyorum. Türkiye’de halkın oyu çok kıymetlidir. Onu kimseye emanet etmez.”

‘FAŞİZM DEVRİLECEK

“Avrupa’da Yeşil Sol’a verilecek her bir oyun faşizmin devrilmesini ve Türkiye kapılarının açılmasını sağlayacaktır” diyen Kürkçü, seçimlere katılım oranın düşük olmasının ise iktidara yaradığına dikkat çekti. Kürkçü,“HDP Avrupa’dan gelen oylar sayesinde iki fazla milletvekili çıkardı. Avrupa’da 3 milyona yakın seçmen var. Bunların oylarının büyük bölümü aslında iktidar partisinin değil. Fakat muhalefettekilerin bir oyla ne olacak rahatlığı ya da aldırmazlığı yurtdışının enerjisini diktatörlüğe çalıştırıyor. Bunu tersine çevirmeliyiz.

Her bir oyla faşizmin devrilmesine giden yola bir taş daha döşemiş olacağız. Bu taşı yola döşemekten herhangi bir antifaşist, demokrat, Kürt, nasıl imtina edebilir. Bu kardeşinin esaretten kurtulması için kesilecek bir demiri kesmekten vazgeçmek ama kardeşinin esaretten kurtulmasını beklemek kadar saçmadır. Bu saçmalığa yer veremeyiz. Halklarımız özgürlük mücadelesi azmiyle sandıklarda olmalılardır. Şöyle örnek verebilirim; Avrupa’daki seçmenlerimizin tamamı İstanbul 3. Bölge seçmeni kadardır. Buradan biz daha önce 6 tane Milletvekili çıkardık. Şimdi 7’yi 8’i hedefliyoruz. Avrupa’nın desteğiyle bunu ikiye katlayabiliriz. Güçlü bir parlamento, parlamentoda güçlü bir Yeşil Sol Parti grubu demek kanun yapma gücünü elimize geçirmemiz demektir. Avrupa ile Türkiye arasındaki kapıların açılması demektir. Türkiye’nin özgürlüğüne bizim de katkıda bulunmamız demektir. Bu katkıyı esirgememenizi diliyorum. Sevgiyle, saygıyla, hürmetle hepinizi 14 Mayıs’ta diktatörlüğün sonunu getirmek üzere oylarınızı sandığa bırakmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANF

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org