Savaş karşıtı hekimlerin yargılanması 27 Aralık’ta başlıyor

Afrin operasyonuna ilişkin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklamasından dolayı hakim karşısına çıkacak üyeleri için açıklamaa yapan TTB Merkez Konseyi, “yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu buradan bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.

Savaş karşıtı hekimlerin yargılaması başlıyor

Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyeleri hakim karşısına çıkacak. Dava 27 Aralık’ta başlıyor.

ANKARA – Afrin operasyonuna ilişkin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB)’nin 2016-2018 dönemi Merkez Konsey üyeleri hakkında açılan davanın ilk duruşması 27 Aralık’ta Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak.

Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla hakim karşısına çıkacak üyeleriyle ilgili TTB Merkez Konseyi genel merkez binasında bir açıklama yaptı. “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” basın açıklamasının evrensel olarak hekimlerin savaşlara karşı duruşunu ifade ettiğini belirten TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’ın okuduğu açıklama şu şekilde:

HEKİMLERİN SAVAŞLARA KARŞI DURUŞUNU İFADE EDİYOR: “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” basın açıklaması evrensel olarak hekimlerin savaşlara karşı duruşunu ifade etmektedir ve tüm çatışmalı ortamların halk sağlığını tehdit ettiğini ifade eden kapsamı nedeniyle evrensel hekim tutumunu içermektedir. Bu nedenle Türk Tabipleri Birliği’nin açıklaması başta Dünya Tabipler Birliği olmak üzere tüm tabip birlikleri ve uluslararası akademik çevreler tarafından büyük destek görmüştür.

YAŞATMA SORUMLULUKLARI: Savaşların ve çatışmalı ortamların insanlık ve toplum sağlığı açısından yarattığı yıkıcı sonuçlar ortadadır. Savaşlar sadece savaşan tarafların değil, öncelikle bebeklerin, gebelerin, kadınların ve yaşlıların olmak üzere bütün toplumun sağlıklı yaşam hakkının elinden alınması demektir. Aynı zamanda tedavi gereksinimi olan kişilerin tedavi olanaklarının ortadan kaldırılması, çevresel sorunların baş göstermesi, açlık, yoksulluk ve ölüm anlamına gelmektedir. Tüm bu nedenlerle hekimlerin savaşlara karşı çıkması “yaşatma sorumluluklarını”nın doğal ve kaçınamayacakları sonucudur.

BÜTÜN DÜNYA HALKLARINA KARŞI BORÇLULAR: Türk Tabipleri Birliği yakın tarihimizde örneğine çok kez rastlandığı gibi, tüm politik baskılara karşın topluma karşı sorumluluklarından vazgeçmemiş ve uluslararası hekimlik değerlerinin gereğini yerine getirmiştir. Bulunduğumuz coğrafya yüzyıllardır savaşlara, yoğun çatışmalara, büyük kıyımlara, göçlere ve katliamlara sahne olmuştur. Bütün bu süreçlerin en yakın ve canlı tanıklıklarını yapan hekimler için savaşa karşı barışı ve çatışmasızlığı savunmak göz ardı edemeyecekleri bir sorumluluk, sadece kendi halkına değil bütün dünya halklarına karşı borçlu oldukları bir yükümlülüktür. Öte yandan Anayasa’nın başlangıç bölümü, Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’nin savaşa karşı tutum belgeleri Türk Tabipleri Birliği ve tüm hekim örgütlenmelerini savaş karşıtı mücadele yürütmekle sorumlu kılmıştır.

ANKARA ADLİYESİ’NE BEKLİYORUZ: Bütün bu nedenlerle, Türk Tabipleri Birliği’nin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması ve tespiti görev ve sorumluluklarından ayrı değerlendirilemez ve yargılanamaz.Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu buradan bir kez daha ifade ediyoruz.Tüm hekimleri, kitle örgütlerini, sendikaları ve barışın yanında yer alan halkımızı 27 Aralık 2018 Perşembe günü saat 09.00’da Ankara Adliyesi’ne bekliyoruz. (ANKARA)

Kaynak: Gezete Duvar

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org