Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit: Suriye’deki tehlike artık Türkiye’nin kapısında!
4 EYLÜL 2019 – Habibe Eren
ANKARA – Rusya ve ABD’de sıkışan Türkiye’nin, garantörlüğündeki silahlı gruplar tarafından protesto edilmesinin Suriye’deki çıkmazının göstergesi olduğunu belirten Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit, “Reyhanlı başta olmak üzere Türkiye’nin her yanı hedef” uyarısında bulundu.
Türkiye, ABD ile Fırat’ın doğusunda uzlaşma sağlarken, Rusya’nın desteğinde Suriye Silahlı Kuvvetleri İdlib’e harekât başlattı ve stratejik yerleri alarak kente doğru ilerledi. Bu operasyonlar sırasında Türk askeri konvoyunda bulunan sivil bir araç vuruldu. 9 numaralı gözlem bölgesinin yakınları bombalandı.
Rusya ve Suriye, İdlib’teki silahlı radikal gruplar konusunda Türkiye’yi suçlamaya başlarken, Türkiye ABD ile Rusya arasında sıkıştı. Geçen günlerde Bab El Sınır Kapısı’na yürüyen selefi gruplar ise, “Hain, hain, hain, Türk ordusu hain” ve “Ümmet onları bir külah dondurmaya satanları unutmayacak” şeklinde Türkiye aleyhine sloganlar atarak sınırı geçmeye çalıştı.
Yazar ve Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit, İdlib’de son yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
‘Türkiye-Rusya yakınlaşmasından rahatsızlıklar başladı’
Hamide, selefi grupların sınıra dayanıp Türkiye, TSK ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı protesto etmesinin Türkiye hükümetinin Suriye politikasında ciddi bir çıkmaza girdiğinin göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin en azından garantörlüğü üstlenilen bu gruplara vaat edilenleri vermediğini söyleyen Hamide, “Buna karşı öfke gelişti cihatçı gruplarda. AKP’nin kurduğu Suriye Ulusal Ordusu da çok fraksiyonlu. Kimi fraksiyonlar artık Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasından Rusya’ya verdiği tavizlerden ve dolayısıyla kendilerine yönelik koruyucu vaatlerden sıkıldılar. Hiçbirisini yerine getirmemeye başladığını gördüler büyük ihtimalle” dedi.
‘Sınıra yürüyüş örgütlü ve organizeli’
“Esasında Türkiye’nin görevi bunlara kalkan olmak değil, Suriye sınırına saldırmalarını önlemek, güvenliği sağlamak ve radikallerden ayırmaktır ama bunu beceremediği gibi bunlara kalkan olarak Suriye Ordusu’na daha fazla tehdit oluşturmalarını ve daha fazla alan genişletmelerini sağladı” diyen Hamide, Türkiye’nin Rusya ile bu yakınlaşmasından kaynaklı ihanete uğradığını düşünen fraksiyonların sınıra doğru yürüyüşe geçerek Türkiye aleyhinde hareketlendiğini ve bunun çok örgütlü ve organizeli bir protesto olduğunu vurguladı.
‘Gruplar Türkiye’ye güvenmiyor artık’
Atme Kampı’nın El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’nin elinde olduğunu hatırlatan Hamide, “Nusra Cephesi de terör listesinde. Atme Kampı’ndan doğru sınırlara çok ciddi bir akış oldu. Öte yandan Bab El Sınır Kapısı’na yönelik çok ciddi radikal söylemlerle protesto yürüyüşleri gerçekleşti. Bu radikal söylemlerin Türkiye ve TSK aleyhinde olanı var. Cumhurbaşkanı aleyhinde olanı var, bir de çok özgün bir talepleri vardı ki o da şuydu; ‘Avrupa’ya kapıları açın’ dediler. Bu söylem çok önemli aslında Türkiye’ye artık güvenmediklerinin göstergesi” diye konuştu.
‘Reyhanlı patlamaya hazır bir bomba gibi’
Silahlı selefi grupların patlamaya hazır bir şekilde sınırda durduğunu vurgulayan Hamide, sözlerine şöyle devam etti: “Kapı, sınır her şey apaçık ve delik deşik. Sınır güvenliği denen bir şey yok ve tabi ki bu tehdit Türkiye’ye yönelecek. Biz uzun zamandır bunu söylüyoruz ve söylemekten yorulduk. Dera’dan itibaren Suriye’nin bütün cephelerinden buraya tahliye edilen cihatçıların birikimini kontrol etmek mümkün değil. Sonuçta bu tehlike Türkiye’ye yönelecektir. Açık ve net Reyhanlı’ya kadar ‘bize verdikleri sözü yerine getirmemenin ne demek olduğunu göstereceğiz’ diye haykırdılar. Daha önce de Reyhanlı hedef gösterilmişti. Bu çok bariz bir şekilde ikinci bir hedefti. Reyhanlı uzun zamandır bir cihatçı kenti oldu. Atme Kampı Reyhanlı sınırında zaten. Peş peşe patlamalar oldu. Hükümet buraya dair ne bir inceleme ne bir açıklama yaptı. Reyhanlı patlamaya hazır bir bomba gibi; ama bu arada Reyhanlı ile birlikte şunu dikkate almak lazım: Türkiye’nin her noktası hedef. ‘Sınırın bu ötesinde varız’ demek ‘Türkiye’nin her alanında varız’ demektir. Bu cihatçı tehdidi şu anda kapıya dayandı diyebiliriz.”
Programda olmayan Moskova ziyareti!
Suriye Ordusu’nun ilerleyişinin, hızlı ve programsız bir şekilde Rusya Başkanı Wladimir Putin’le bir ziyaretin gerçekleşmesine neden olduğuna işaret eden Hamide, özellikle Han Şeyhun’un kurtarılmasının ardından 9. gözlem noktasının Suriye Ordusu’nun kuşatması altına girmesinin ardından hızlıca bir Moskova ziyareti gerçekleştiğini söyledi. Hamide, “Burada büyük ihtimal Putin’den bu operasyonun durdurulması istendi. Ama Putin verdiği taahhütleri yerine getirmediğini hatırlatarak, ateşkes vs. gerçekleşecekse bunun tamamen Türkiye tarafının sorumluluğunda olduğu yanıtını verdi. Dolayısıyla açık ve net orada istediğini elde edemedi. İstediğini elde edemediğini sahadaki bütün cihatçılar fark ettiler ve operasyonları durduracak bir uluslararası kamuoyuna bir çağrı yaptılar” ifadelerini kullandı.
‘El Nusra’ya karşı bir operasyon kapıda’
Türkiye’nin garantörlüğündeki bütün silahlı radikal grupların artık gücünün kalmadığını aktaran Hamide, esas alan hakimiyetinin Nusra Cephesi’nde olduğunu ve Nusra’nın da terör listesinde olduğunu belirterek, El Nusra’ya karşı bir operasyon olacağını kaydetti. Burada Türkiye’nin çok fazla müdahil olma şansının olamayacağını ifade eden Hamide, “Dolayısıyla garantörlüğünü üstlendiği El Kaide artıklarının Türkiye’nin başına kalacağı aşikar. İkincisi, ne zaman İdlib’de cihatçılara dönük bir operasyon lafı edilse Türkiye şunu yapıyordu; kontrolü altındaki cihatçı grupları Kürt kentlerine saldırı tehdidinin ardından oraya kanalize ediyordu. Minbiç olayında da öyle oldu. Minbiç’e saldırmak üzereyken epey bir cihatçı takviyesi yapıldı Kuzey Suriye sınırına. Şu anda Han Şeyhun ile birlikte cihatçıların alanlarının daraldığı ve giderek çembere alındığı şu süreçte Türkiye bunu yapmadı. Cihatçı konvoylarını ve birliklerini Suriye’nin kuzeyine de taşımadı. Bunun sebebi de ABD ile güvenli bölge konusundaki anlaşmaya odaklanmasıdır” diye konuştu.
‘Suriye politikası iflas etmiştir’
Türkiye’nin iki taraf arasına sıkıştığını ifade eden Hamide, hem Rusya hem ABD arasında paylaşılmayan her iki tarafın kendisinin müttefikliğine muhtaç olduğu görüntüsü verdiğini belirterek, “Bunun çözümü bugüne kadar Suriye politikasının tamamen bir kenara bırakılması ile mümkündür. Bir de devlet aklı bunu dile getirir mi bilemiyoruz ama Türkiye şu ana kadar bataklığın içindedir. Türkiye’nin Suriye politikası iflas etmiştir” dedi.
Kaynak: Jinnews
**
Gazeteci Hediye Levent, Türkiye’nin İdlib dahil bütün Suriye politikasının bir çıkmaza girdiğini belirtti – Yeni Yaşam
**
Erdoğan: İdlib yavaş yavaş yok oluyor – DW
**