Azınlıklar ve vicdani red – Sait Çetinoğlu
Türk-Müslüman üzerine kurulu paradigmayi bu eksen üzerine şekillendirecek argümanlar dini motiflerce güçlendirileceği için ayrı bir dinin mensupları, yeni şekillendirilen tasavvurda yer alamayacaklardır.
Türk-Müslüman üzerine kurulu paradigmayi bu eksen üzerine şekillendirecek argümanlar dini motiflerce güçlendirileceği için ayrı bir dinin mensupları, yeni şekillendirilen tasavvurda yer alamayacaklardır.
Başta Rumlar olmak üzere farklı etnik kökenlere mensup yurttaşları hedef alan 6-7 Eylül Pogromu’nun arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı ama o dönemin en önemli tanıklarından biri olan Sabri Yirmibeşoğlu’nun sözleri hala tarih sayfalarındaki yerini koruyor.
Bu çalışma, bu alana ilk kere el atmakta. Yayınlanmış hatıralar ve ilk kere bu kitapta yer alan çok sayıda mülakat sayesinde konuya ışık tutulmakta ve gerçeğin, sanıldığı gibi ne kapkara ne de bembeyaz olduğu gösterilmekte.
‘Ali Değil Ari Komutanım’ belgesel filmi,Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Ermenilerin ve Yahudilerin askerlik hatıralarına odaklanıyor.
MGK Genel Sekreteri Hukuk Müşaviri, 16 Mayıs 2013’te “devlet sırrı niteliğindeki” iki evrakı Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerine dair soruşturmayı yürüten İstanbul 2 No’lu Hakimliği’ne sundu.
Yönetmen Deniz Özden bu ülkede yaşayan Hıristiyan, Musevi, Süryanilerin yani Müslüman olmayanların nasıl askerlik yaptıklarını, askerdeyken başlarına gelenleri araştırmaya başlar. Sonuçta 20 dakikalık bir belgesel çıkar ortaya: Ali değil Ari komutanım.
İmroz’da 1960 yılından sonra uygulanan politikalar adalı Rumların İmroz’dan göç etmesine neden oldu. Adadan göçen Rumlar yerine Karadeniz’den getirilen topraksız köylüler yerleştirildi Adadaki tüm yer isimleri de Türkçeleştirildi. Tüm bu politikalar sonucunda adada 1960’larda 5 bin olan Rum nüfus 200’e kadar geriledi. Bugün Gökçeada’da yalnızca yaşlı 200 Rum kalıyor.