MGK’nın İmroz’u Türkleştirme Planı “İnsanlığa Karşı Suç” Olarak Soruşturulacak

İmroz’da 1960 yılından sonra uygulanan politikalar adalı Rumların İmroz’dan göç etmesine neden oldu. Adadan göçen Rumlar yerine Karadeniz’den getirilen topraksız köylüler yerleştirildi Adadaki tüm yer isimleri de Türkçeleştirildi. Tüm bu politikalar sonucunda adada 1960’larda 5 bin olan Rum nüfus 200’e kadar geriledi. Bugün Gökçeada’da yalnızca yaşlı 200 Rum kalıyor.

Rumları imha planı soruşturması genişleyecek

22 Ocak 2015 08:20
Gökçeadalı Rumları adadan kaçırma planının ayrıntılı olarak anlatıldığı bir belgeyi ele geçiren avukat Erhan Pekçe “İnsanlığa karşı suç” şikayetiyle 2014 yılının nisan ayında Gökçeada Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılık geçen kasım ayında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Avukat Pekçe de savcının kararı için “gerekli inceleme yapılmadığı ve delil toplanmadığı” gerekçesiyle Çanakkale Sulh Ceza Hakimliğine itiraz etti. Çanakkale Sulh Hakimliği ise 18 Ocak’ta itirazı kabul etti. Hakim, Rumlara karşı işlendiği öne sürülen insanlık suçu soruşturmasının genişletilmesini istedi. Avukat Pekçe kararın önemli olduğunu belirterek “Bu karar sayesinde adanın Türkleştirilme sürecinde görev alan muhtarından tapu memuruna herkes araştırılacak. Planlarda adada o dönemde bir camii kurulması isteniyor. Başına da “ehil” bir müftü atanması öngörülüyor. O dönem gerçekten de adada böyle bir camii yapılıyor. Şimdi bu soruşturmada bu camii kim, neden, ne zaman ne amaçla yaptı. Oraya hangi müftü atandı. Müftü ne gibi faaliyetlerde bulundu. Adadaki Rumların topraklarının istimlak edilmesinde hangi memurlar görev aldı. Bunlar hangi bakanların hangi genel müdürlerin emriyle gerçekleştirildi araştırılacak. Nihayetinde insanlığa karşı suçları soruşturabileceğiz” diye konuştu.

METROPOLİTİN KARŞISINA KUDRETLİ MÜFTÜ

Avukat Erhan Pekçe’nin eline geçen “çok gizli” ibareli rapor, Milli Güvenlik Kurulu’nun 1964’te aldığı 35 sayılı kararla İmroz’u (Adanın adı 1970’de Gökçeada olarak değiştirildi) Türkleştirme politikasının nasıl uygulamaya konulduğunu anlatıyor. Raporlarda, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ‘metropolitin karşısına kudretli bir müftü atanması’ görevi verilirken Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden ise ‘Türk kültürünü tebarüz ettiren bir cami inşa edilmesi’ istenmiş. İmar ve İskan Bakanlığı’na verilen hedefler arasındaysa “Adadaki Rumlara karşı Doğu Karadenizlilerin iskan edilmesi” yer alıyor.

RUM OKULU FESAT YUVASI

Raporda Rum okullarından da “ Fesat yuvası” olarak bahsediliyor. Adadaki Rum okullarının 1964’teki kanunla kapatıldığı ifade edilirken adalıların çocuklarını hala Türk okullarına göndermediklerinin altı çiziliyor. Planda ayrıca adalara gönderilecek memur ve öğretmenlerin büyük bir titizlikle seçilmesi istenirken, Rumca bilen Türklerin tercih edileceği ve onlara adalar hakkında özel bilgiler verileceği ifade ediliyor. planlarda “İmroz Politikası”nın ana fikri adanın Türkleştirilmesi şeklinde özetleniyor ve Rumların adadan kaçırtılmasını amaçlanıyor.

ADADA BUGÜN 200 RUM KALDI

İmroz’da 1960 yılından sonra uygulanan politikalar adalı Rumların İmroz’dan göç etmesine neden oldu. Adada yarı açık bir cezaevi inşa edildi. Bu tarihe kadar insanların kapılarını kilitlemediği bir yer olan İmroz’a 750 mahkumun gönderilmesinin ardından adada hırsızlıklar ve yağmalar başladı. Eğitime büyük önem veren Rum halkının bütün okulları kapatıldı. Rumca öğrenmek yasaklandı. Adanın en verimli toprakları kamulaştırılarak tarım ve hayvancılığın önüne geçildi. Adadan göçen Rumlar yerine Karadeniz’den getirilen topraksız köylüler yerleştirildi Adadaki tüm yer isimleri de Türkçeleştirildi. Tüm bu politikalar sonucunda adada 1960’larda 5 bin olan Rum nüfus 200’e kadar geriledi. Bugün Gökçeada’da yalnızca yaşlı 200 Rum kalıyor.

SÜMEYRA TANSEL

http://www.taraf.com.tr/yasam/rumlari-imha-plani-sorusturmasi-genisleyecek-2/

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org