Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) tarafından koordine edilen mektupta şu ifadelere yer verildi: “Geçtiğimiz 15 ay, İsrail’in uluslararası hukuka uyma konusunda kararlı olmadığını yıkıcı bir açıklıkla ortaya koydu.
Bazı NATO üyesi ülkeler Rutte’ye “Trump’ı fısıldayan adam” diyor ve bunun NATO Genel Sekreteri seçilmesinde önemli bir rol oynadığını söylüyor.
Hükümet, 2027 yılına kadar 43 trilyon yen (297 milyar dolar) ayırmayı planlıyor ve bu da yıllık savunma harcamalarını iki katına çıkararak yaklaşık 10 trilyon yene çıkarıyor. Bu artış Japonya’yı ABD ve Çin’in ardından dünyanın en fazla askeri harcama yapan üçüncü ülkesi konumuna getirecek.
ABD’nin F-16’lara yeşil ışık yakması sonrasında Türkiye’nin şimdi de ESSI’ye katılacak olması, NATO müttefikleriyle bağlarını güçlendireceği anlamına geliyor.
Ankara’nın yana yakıla uçak peşinde koşmasını, bir “dış tehdit algılaması” ya da başka bir deyişle “bir savunma gereksinimi” ile gerekçelendirmenin askeri ve politik bir mantığı yok.
Ülkede 7 Ekim’den sonra kurulan savaş kabinesinin üyesi ve eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın bütçeye karşı çıktığı aktarıldı.
“Bugünkü yardım ilk kez seyir füzelerini, kısa menzilli balistik füzeleri ve daha önce sağlanan hava savunma sistemlerinden önemli ölçüde daha yüksek irtifada uçakları düşürme yeteneğine sahip Patriot hava savunma sistemini içeriyor”
Savunma Bakanı’na göre AB’deki birçok devlet Almanya’dan liderlik bekliyor. Almanya’nın da artık bunu yapması gerekiyor. Buna askeri liderlik de dahil.
Ukrayna’ya Javelin, NLAW ve Stinger gibi hem pahalı hem de yüksek işlevli silahlar akarken dünya silah teslimatının güvenliğini sorgulamamıştı.
SIPRI raporunu hazırlayan uzmanlardan Wezeman, “Avrupa’ya silah ihracatını tetikleyen, çoğu Avrupa ülkesinin Rusya ilişkilerinin kötüleşmesi oldu” diye konuştu.
