Türkiye Psikiyatri Derneği: Savaş Mağduru Mültecilere Etnik Köken Ayrımı Yapılıyor

Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya, mültecilerin başta depresyon olmak üzere anskitiyete bozukluğu ve birçok ruhsal hastalığın pençesinde olduklarını belirterek, devletin mülteciler arasında bile ayrım yaptığına işaret etti.

‘Mülteciler ruhsal hastalıkların pençesinde’

2015-07-05 08:42:02
ANKARA (DİHA) – Savaştan kaçan, ancak sığındıkları ülkelerde de her türlü ayrımcılığa, farklı uygulamalara maruz kalan savaş mağduru mültecilerin ruh sağlıkları da bozuluyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya, mültecilerin başta depresyon olmak üzere anskitiyete bozukluğu ve birçok ruhsal hastalığın pençesinde olduklarını belirterek, devletin mülteciler arasında bile ayrım yaptığına işaret etti.

İki milyonu aşkın mülteci ve sığınmacının bulunduğu Türkiye’de göçmenlerin sorunları devam ediyor. Türkiye’nin kucak açmakla övündüğü ancak ağır bir bölümünü kendi kaderine terk ettiği, bir kısmının varlığından da rahatsız olduğu mülteciler, savaş nedeniyle sarsılan ruh dünyaları, yaşadıkları göç sorunları nedeniyle de derinleşleşerek ağır travmatik durumlar yaşıyorlar. Bu durumu değerlendiren Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya, önemli değerlendirmelerde bulunarak, mülteciliğin, günümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.

‘Devlet mülteciler arasında etnik köken ayrımı yapıyor’

Kaya, devletin mültecilerin kökenine göre farklı uygulamalar yaptığını, Kobanêli mültecilerle Suriyeli mültecilerin devletten gördüğü desteğin aynı olmadığını ifade etti. Kobanê’deki politik sürecin mültecilere farklı tepkisel yaklaşımlara neden olduğunu vurgulayan Kaya, Özgür Suriye Ordusu’na bağlı kişiler Türkiye’den her türlü desteği alırken Kobanê’de direnenler IŞID’e karşı mücadele eden insanlar Türkiye’ye gelme durumunda suçlu olarak görülüyor. Hatta bazı cezalara maruz kaldığını biliyoruz. Bunları, hazırlanan raporlarda bulmak mümkün” dedi.

Belediyelerin çabalarıyla Kobanê ve Rojava’dan gelenlerin ihtiyaçlarının karşılanabildiğini ifade eden Kaya, tüm bu koşulların mültecilere yönelik ayrımcılık ve çifte standardın etkisiyle psikolojik sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırladığını ifade etti.

‘Mülteciler bir çok ruhsal sorun yaşıyor’

Kaya, mültecilerin savaş koşullarından göç etmeleri, bir çok yakınlarını kaybetmeleri ve yaşadıkları yerlerden kopmak zorunda kalmalarının beraberinde bir çok ruhsal sorun yaşanmasını getirdiğini söyledi. Mültecilerin yaşadığı travmanın, başta depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi ruhsal hastalıklara yol açtığını belirten Kaya, “Bu insanlar aynı zamanda fiziksel hastalıklarla da baş ediyorlar. Bunların başında da bulaşıcı hastalıklar geliyor. Mülteciler için uluslar arası alandan yardım desteği gelmeli ve rehabilitasyon çalışmalarının hızla yapılması gerekiyor” diye belirtti.

Kadın ve çocuklar risk altında!

Mültecilerin göç ettikleri savaş bölgelerinde başlayan ruhsal sorunların, yerleştikleri yerlerde artarak devam ettiğini vurgulayan Kaya, “Kadın, çocuk, yaşlı ve sürekli fiziksel desteğe ihtiyacı olan kişiler risk grubundadır. Özellikle, çocukluk döneminde bu travmalara maruz kalan kişilerin gereken ruhsal desteği görmemesi halinde ciddi kişilik sorunları ve ağır ruhsal sorunlar yaşayacaklar. Gelen göçmenlerin bazılarının psikolojik rahatsızlığı zaten var. Göçmenlikle birlikte bulunduğu yerde yeterli desteği alamıyor. İlaçlarını bulamıyor. Bu da hastalığının perçinlenerek devam etmesine neden oluyor” uyarılarında bulundu.

Güvensizlik bir çok soruna yol açıyor

Mültecilerin ruh sağlığını etkileyen ana faktörlerden birinin de güvensizlik olduğunun altını çizen Kaya, şunları aktardı: “Mülteciler göç ettikleri yerde güvenli yaşam bulamıyorlar. Dinsel inanış, etnik kökenleri nedeniyle ayrımcılığa uğruyorlar ve bu nedenle de büyük bir güvensizlik sorunu yaşıyorlar. Kampları terk edip gitmek istiyorlar. Bunun sonucunda da insan tacirlerinin hedefi haline geliyorlar. Çok temeli olmayan şeylerin peşinde bir umut koşabiliyorlar. Çünkü çok hassas bir noktada duruyorlar.”

‘Medyanın dili nefret suçunu meşrulaştırıyor’

Mültecilere yönelik artan nefret söylemi ve şiddetin, medya tarafından meşrulaştırıldığını aktaran Kaya, “Biri gelip ‘bunlar hak etmiyor burada ekmek yemeyi’ diyebiliyor. Bir başkası da ‘düşmanlarımızı besliyorlar’ diyor. Medya yaptığı haberlerle bunları meşrulaştırıyor. İktidarın dili medyaya yansıyor. Merkez medya sürekli, ‘bizler’ ve ‘onlar’ kavramıyla etiketliyor. Devletin yürüttüğü politikalar sonucu, mülteciler Türkiye’de tutunamayacak hale geldi” şeklinde konuştu.
(he/kk)
http://www.bestanuce1.com/197726/-multeciler-ruhsal-hastaliklarin-pencesinde-&dil=tr

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org