Militarist boyunduruk
NATO “Kiev’e şart koşulan silah kısıtlamalarını yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi” açıklamalarıyla Zelenski yönetimine Batılı müttefiklerince Ukrayna’ya sağlanan silahların Rusya topraklarına karşı kullanımına getirilen kısıtlamaların kaldırılmasına davet ediyor. Rusya da karşılığında Avrupa ülkelerini vuracağı tehdidinde bulunuyor.
3. Dünya Savaşı’nı genişletmek ve büyütmek için tüm taraflar ciddi bir hazırlık içinde. İsrail Uluslararası Adalet Divanı’nın saldırıları durdur çağrısına rağmen Filistinlileri katletmeye devam ederken savaşın büyümesinin önündeki son yasal-ahlaki engelleri de çiğniyor.
Savaşın önemli aktörlerinden Rusya, Kharkiv kenti ve Ukrayna’nın geneline saldırılarını artırdı. Son haftalarda cephe hattında 12 yerleşim yerini Ukrayna’dan aldığı iddia ediliyor. Putin yönetimi ayrıca nükleer silahların kullanımına dönük yakın zamanda tatbikat gerçekleştirdi. Bir de Afganistan’daki Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarıp müttefik payesi vermeye hazırlanıyor.
NATO yönetimine gelince Avrupa’da askerliği yeniden zorunlu hale getirmeyi dayatırken; “Kiev’e şart koşulan silah kısıtlamalarını yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi” açıklamalarıyla Zelenski yönetimine Batılı müttefiklerince Ukrayna’ya sağlanan silahların Rusya topraklarına karşı kullanımına getirilen kısıtlamaların kaldırılmasına davet ediyor. Yalnız bunun o kadar da kolay olmayacağı şimdiden gözüktü. Zira Rusya da karşılığında Avrupa ülkelerini vuracağı tehdidinde bulunuyor. Almanya ve İtalya öneriyi reddetti. Polonya, İsveç, Letonya, Estonya ise taraftar. Diğerlerinin tutumu ise henüz belirsiz. NATO yönetimi ayrıca Temmuz ayında Washington’da gerçekleşecek zirveden Ukrayna’ya 100 milyar euroluk daha yardım çıkarma hazırlığında.
Çin ise geçen hafta Tayvan etrafındaki iki günlük tatbikatında işgal provaları yaptı. Gücünü sergiledi. Ayrıca Pekin yönetimi robot köpeklerin de kullanıldığı Kamboçya ile birlikte 15 günlük bir askeri tatbikat gerçekleştirdi. Çin son dönemde paylaşım savaşının Uzak Doğu’da da somut karşılığı olacağını kabullenmiş ve bu doğrultuda hazırlıklarını yapar görünümde.
3. Dünya Savaşı bütün yerkürede şöyle ya da böyle bir takım karşılıklar buluyor. Afrika kıtasında son dönem bunun çeşitli yansımalarını daha çok çatışmalar şeklinde yoğun bir biçimde görüyoruz. Ek olarak kıtada bazı ülkelerden çekilmek zorunda kalan ABD yönetimi, geçen hafta Kenya’ya Kuzey Atlantik İttifakı dışında önemli bir müttefik statüsü vermeyi planladığını açıkladı.
Ancak bu yazıda Afrika yerine biraz gözden ırak kalan Abya Yala (Latin Amerika)’daki gelişmelere kısaca değineceğim. Çin’in bu kıtadaki ekonomik işgalinin önüne ABD yönetimi son dönemde buradaki devletlere silah satışlarını artırarak ve ülkelerdeki militarizmi tırmandırarak geçmeye çalışıyor. Biden yönetimi özellikle Arjantin’de faşist Milei iktidarının yardımıyla öncelikle bu ülkedeki askeri etkinliğini büyütüyor. ABD Arjantin’e 40 milyon dolarlık askeri “yardım” yapmayı ön görürken Antarktika’ya en yakın noktada bulunan Arjantin’in güneyindeki Ushuaia açıklarında ABD’ye ait bir deniz üssü kurma çalışmalarına başlanıyor. Bu üssün birçok açıdan stratejik önemi yüksek olacak. Daha önce bu bölgede Çin’e ait bir deniz üssü tasarlanıyordu.
Diğer bir ABD üssü ise uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesiyle Arjantin-Paraguay-Brezilya sınırlarının kesiştiği bölgeden de geçen Paraná Nehri üzerinde kuruluyor.
Şu an ABD’nin toplamda Abya Yala kıtasındaki 76 askeri üssü dahilinde 20 bin civarında askeri bulunuyor. Biden yönetimi üs sayısını artırmak için uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele’ye ilaveten “Hamas’ın, Hizbullah’ın bölgede artan etkinliği” gibi uydurma gerekçelere sarılıyor. Bu doğrultuda çeşitli ülkelerde (Peru, Ekvador, Kolombiya ve Guatemala ilk sıralarda) orada yaşayan insanların hayatını hiçe sayarak gizli kapaklı anlaşmalarla yeni askeri üsler açmaya, işgalci Amerikan askerlerinin sayısını buralarda artırmaya çalışıyor. Bir çok yerde elbette bu tür girişimlere karşı yerel halkın direnişi de var.
Ancak sabit gerçek olan şu: Şimdiye kadar militarizm hiç bir sorunu çözmediği gibi daha çok insanın ölmesine yol açtı. Savaşa karşı çare elbette militarizmi tırmandırmak olamaz…
Kaynak: Just Paste