Vicdani Retçi Enver Aydemir’in Maltepe Askeri Cezaevinde uğradığı işkence ve kötü muamele ile ilgili AİHM başvurusunu ve konuyla ilgili kararı Mazlum-Der avukatı Av. Halim Yılmaz değerlendirdi:
Merhaba arkadaşlar,
İslami nedenlerle vicdani retçi olan ve bu yüzden farklı zamanlarda tutuklanan Enver Aydemir Maltepe Askeri cezaevinde gördüğü işkence nedeniyle Türkiyedeki yargılaması topal aksak (sürümcemede diyelim) gidiyor, ben son duruşmalara katılamadım.
O dönemde işkence konusunda Mazlumder’den ilk giden arkadaşımız “işkence” suçundan Savcılığa şikayet yapmıştı, sonraki başvurularımızda ve savunmamızda işkenceden dava açılması gerektiğini istemiştik.
AİHM’e “Göstermelik olarak açılan “asta müessir fiil” suçundan iki kişi hakkında dava açıldığını, soruşturma makamı olan Savcılığın başvurucuyu uzman bir tıbbi kuruluşa muayene yaptırmaması, şikayetçilerin talebine rağmen Adli Tıp Kurumu veya benzeri uzman bir kuruluşa sevkedilmemesi, cezaevindeki kamera kayıtlarının istenmemesi ve sonuç olarak işkence şikayeti konusunda “takipsizlik kararı” verilmesi ve bu karara yapılan itirazın de reddedilmesi; Askeri savcılık, işkence suçu ile açılan soruşturma için gerekli delilleri (tıbbi rapor, kamera kaydı vs.) toplamadığı, başvurucunun vicdani retçi olması nedeniyle işkence görmesi hem de etkin bir soruşturma yapılmaması gerekçesiyle Sözleşmenin 3. Maddesi ihlal edildiği”
ve
“başvurucunun vicdani reddini açıklamasına rağmen sürekli olarak askerlik yapma konusunda zorlanması, askeri üniformayı giymeyeceğini ve askeri techizatı kullanmayacağını belirtmesine rağmen sırf bu inanç ve düşünceleri nedeniyle hakarete maruz kalması ve aşağılanması, başvurucunun vicdani red konusunda ısrar etmesi nedeniyle birkaç defa tutuklanması, uzun süre tutuklu kalması ve özellikle Maltepe Askeri Cezaevinde işkenceye maruz kalması, vicdani reddini açıklayan ve askerlik yapmayacağını ısrarla tekrar eden başvurucuya yapılan muamele nedeniyle Sözleşmenin 3. Maddesi ihlal edildiği” konusunda başvuru yapmış idik.
AİHM kabuledilebilirlik kararı verdi. AİHM Sözleşmenin 3 ve 9. maddesi bağlamında (başvurucunun işkence görmesi ve vicdani reddini açıklaması bağlamında inanç özgürlüğü ihlali konusunda) Türkiye hükümetinden savunma istedi.