Aydoğan İşçi

15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler Günü’nde Galatasaray’da vicdani reddini açıkladı.

Bir Cumartesi annesi şöyle seslenmişti: Ben bir anne olarak şahidim ki, çıplak bir çocuk doğurdum ben.. Üzerinde hiç bir şey yoktu, tanrı da şahidimdir ! Ne bir ulusa dair bayrak, ne kimlik, ne de üniforma.. Doğurma fiilini bizzat yapan, o mucizevi ana tanıklık eden bir anne olarak ben yine şahidim ki doğumumdan şu ana kadar üniforma yada bayrakla bebek doğuran bir anne görmedim ben!. Doğurduğum o çırılçıplak bebek, insan soyunun genlerini taşıyor sadece.
Annem de şahittir ki İnsan soyunun genlerini taşıyan bir Alevi genci olarak, kan gölüne dönen bir coğrafyanın yanı başında dili, dini, ırkı, cinsi ne olursa olsun halkıma karşı silah tutmayı reddediyorum. Mantığını dışarıda bırakarak girilen askeri kışlalarda, bireyi yoklaştıran, yontup devletin/sistemin kalıplarına uydurarak kendi varlığını dayatan ve elindeki silahı/gücünü sadece toplumu köleleştirmek üzere kurulmuş olan devlet için hiçbir insan evladını öldüremem.
Bir annenin evladı olarak: Yaşama hakkımı annemden başka kimseden borç almadım, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarla bana zorunlu bıraktığı öl/öldür emrini kabul etmiyorum.
Azınlıklara dayatılan “Ya Sev Ya Terk ET” IRKÇI anlayışına karşı “Ne olursan Ol Gel” diyen Mevlana, “Okunacak en büyük kitap İnsandır” diyen Hacı Bektaş’ ın yanında saf tutmuş ve bir Alevi genci olarak: Irkçı, Cinsiyetçi, militarist ders içerikleri ve zorunlu din dersi ile kendini dayatan devlette asker olmak istemiyorum.
“Demokles’in kılıcı” gibi tepesinde yıllardır duran askerlik görevini, yerine getirmeyen (getirmek istemeyen), bu durumdan kaynaklı sistemin ucuz işgücü, yıllardır yedek işçi ordusu neferi olan ve askerlik vazifesini yapmadığı kendi işini yapamayan, askerlik şubelerinin tecil yapmama tehditleri ile eğitim hakkı gasp edilme tehlikesi geçiren “Geçici İşçi” bir genç olarak : Yıllardır askere alınma korkusu yaşamaktan bu yüzden işimi yapamamaktan yoruldum.
Bana zorla dayatılan Askerlik görevi yapmayacağımı, zorla götürülürsem de bu “görevi” kabul etmeyeceğimi tüm bu sonuçlardan doğabilecek olumsuz olaylardan Türkiye Cumhuriyeti Millli Savunma Bakanlığ’nı ve Asker Alma Daire Başkanlığı’nın sorumlu olacağını buradan Basın Emekçileri aracılığı ile beyan ediyorum.

Aydoğan İŞÇİ

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org