Doğduğum günden beri duyduğum onca yalan arasından birini paylaşmak istiyorum. Bu karşılaştığım en özensiz ve en cok tekrar edilen yalan, devlete borcum olduğudur.
Devlet, beni hayatıma başladığım günden itibaren gözünü kırpmadan öldüren, emeği yok pahasına satılıp yine de şükreden, efendilerinin çıkarları uğruna canını verebilecek, koşulsuz itaat etmezse vurulacak, dövülecek, işkence edilecek, hapse tıkılacak bir köle olarak yetiştirmeye çalıştı ve hala bunun için çalışıyor.
Devlet, dünyanın dört bir yanında, daha tanıma fırsatı bulmadığım milyonlarca dostumu, kendi parazit varlığı uğruna öldürdü ve öldürmeye devam ediyor.
Devlet, kendi hırsları ve efendilerin çıkarları için, sürekli dünyanın dört bir köşesinde yeni savaşlar yaratıp, kanla suladığı topraklardan zenginleşmeye çalışıyor.
Hayır, hiçbir devlete hiçbir borcum yoktur, aksine bütün devletler bana borçludur.
Bana, hayatımdan çaldıkları her dakikayı borçlular.
Bana, katlettikleri o milyonlarca dostumun hayatlarını borçlular.
Bana, yaşanmaz hale getirdikleri bu dünya için borçlular. Ve bu borcu da sadece var olmamakla ödeyebilirler. Bu yüzden, hayat diye zulüm pazarlayan devletin, kendi refahı için ölüp, öldürmemi isteyen çağrısını reddediyor, bunun yerine borcumu alana kadar mücadele edeceğimi ilan ediyorum.
Bahadır Çelik
17 mayıs
Alsancak-İzmir
Vicdani Retçiler Günü’nde İzmir’de Yürüyüş ve Ret Açıklamaları