Askere hakaret, dayak, ceza gibi kötü muamele, dolayısıyla bu yollarla bireyleri aşağılayarak, çaresiz bırakarak intihara zorlama vak’alarının arttığı, geçen ayki bir raporla duyuruldu.
Asker Hakları Platformu’nun, 2012-2013 döneminde kendisine ulaşan 653 zorunlu askerlik şikâyetinden derlediği ve geçen ay yayımladığı ikinci raporuna göre, askerlerin hak ihlallerinde geçen seneye kıyasla yüzde 51 artış olmuş. Askerlik hizmetini yaparken uğradığı kötü muamele sonucu her 12 askerden biri intiharı düşünürken 274’ü hakaret, 193’ü dayak, 183’ü orantısız ceza ve 158’i de yeterli sağlık hizmeti alamamaktan yakınmış. Raporda, Parlamento’nun asker intiharları konusunda yeterli denetimi sağlayamadığı vurgulanırken, zorunlu askerliğin ve askerî yargının kaldırılması, TSK’nın da şeffaflaşması öneriliyor. Belli ki bu raporda yer alan tespitler ve asker haklarının ihlallerine dair yayımlanan onlarca haber, ilgili makamların bir kulağındn girip diğerinden çıkıyor.
Nitekim, Radikal gazetesinin dünkü sayısında, Bandırma’daki 6. Ana Jet Üssü’nde yeni gelen erlere üst devre askerler tarafından “Hoşgeldin dayağı” atıldığı iddia edilirken bu dayaktan nasibini alan bir askerin ailesi de, aynı gazeteye yaptığı açıklamada, “Peygamber ocağı’nı Nazi kampına çevirmek isteyenler ordudan atılmalı ve gerekli ceza verilmeli.” diyerek isyanını dile getirip, suç duyurusunda bulunduklarını söylüyor.
Peki TSK’da, evrensel insan hakları ilkelerine aykırı düşen yükümlülerin uğradığı kötü muameleye karşı Parlamento ne yapabiliyor? Hemen hemen hiç.
Baksanıza CHP Milletvekili Atilla Kart, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde ağırlıklı olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda (HKK) subay, astsubayların bir bölümüne yönelik olarak “özel hayatları, mezhepleri ve etnik kökenleri” üzerinden usulsüz soruşturma yöntemleri ile ayrımcılık yapıldığı; bu suretle “fişleme ve tasfiyeye” yol açıldığı iddialarının Milli Savunma Bakanlığı tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergesine aylardır yanıt bile alamıyor.
Kart, dün yinelediği soru önergesinde HKK’na yaptığı ziyareti de anımsatarak, şöyle diyor;
“‘Tasfiye ve fişlemenin’ Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde de, operasyon ve tasfiye boyutlarına ulaştığı anlaşılmaktadır.”
Kart örneğinden de görüleceği üzere, Parlamento’nun, caydırıcı olmayan mevcut zayıf iradesine iktidarın basiretsizliği de eklenince TSK’da, asker haklarının en ağır şekilde ihlal edildiğine yönelik iddiaların havada kaldığı, bu türden olayların tekrarının engellenmesi için gerekli yasal müeyyidelerin uygulanmadığı anlaşılıyor.
Şimdi gelelim can alıcı soruya: Askere kötü muamelede yüzde 50’lerin üzerinde artışın olduğu tespit edilen TSK’da, yükümlülere insan hakları, kadına şiddetin önlenmesi gibi eğitimler nasıl verilecek?
Askeriyede gördükleri dayak, hakaret gibi kötü muameleden sonrasındaki yaşamlarında erkekler -ki gün geçmiyor kadına şiddet uyguladıkları haberleri çıkmasın- kadına şiddetin acizlik ve suç olduğu bilincine nasıl varacaklar?
Malum geçen ay, AB ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’nin işbirliğiyle Genelkurmay Başkanlığı, erbaş ve erler için ‘Mehmetçik İçin Yurttaşlık Eğitimi’ başlattı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, proje ile er ve erbaşları başkalarının haklarına saygılı, cinsiyet eşitliğine inanan, çevrenin korunmasına duyarlı ve yasal haklarını bilen bireyler olarak topluma kazandırmayı hedeflediklerini söylüyordu.
Askerlere kötü muameleyi önleyemeyen bir kurumda bu saydığınız eğitimler nasıl verilecek Sayın Güler?
[email protected]
zaman.com.tr
AB Desteğiyle Er ve Erbaşlara “Demokratik Değerler” Eğitimi Veriliyor