2026’ya girerken militarizm ve faşizm – Ergin Yıldızoğlu
Sermayenin ve teknolojik elitin gereksinimleri ideolojik eğilimleri, militarist dönüşümü hızlandırıyor. Ancak vatandaşların büyük çoğunluğu savaş istemiyor.
Sermayenin ve teknolojik elitin gereksinimleri ideolojik eğilimleri, militarist dönüşümü hızlandırıyor. Ancak vatandaşların büyük çoğunluğu savaş istemiyor.
Fransa ve Almanya’nın Rusya–Ukrayna savaşını gerekçe göstererek zorunlu askerliği yeniden gündeme taşımaları, aslında savaşın gölgesinde toplumsal rızanın yeniden şekillendirilmesi çabasını bir kez daha açığa çıkarıyor. Avrupa’da yükselen bu yeni militarist dalgaya karşı en güçlü yanıt, “ulusal güvenlik” adına normalleştirilen otoriterleşme eğilimlerini ifşa eden ve toplumların kendi barışçı öz-savunma biçimlerini geliştirmesini savunan kolektif bir antimilitarist politik hattın kurulmasıdır.
Japonya, nükleer olmayan üç ilkesini uzun süredir savunmaktadır: nükleer silah bulundurmamak, üretmemek ve topraklarında nükleer silaha izin vermemek. Mevcut Başbakan Sanae Takaichi’nin şimdi iktidar koalisyonunun üçüncü ilkeyi gözden geçirmesini sağlaması bekleniyor.
Japonya Başbakanı Sanae Takaichi’nin Tayvan sorunuyla ilgili son derece hatalı ve düşmanca açıklamaları, Çin’den gelen sert protestoları tetiklemekle kalmadı, aynı zamanda Japonya içinden de endişelere ve eleştirilere yol açtı.
Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Vicdani Ret Komisyonu ortaklığında gerçekleştirilen söyleşi (30 Eylül 2025)
Afrika’da, bundan böyle, sivil hükümetlerin başarısız olmaları askeri yönetimlere zemin hazırlamamalı
E3 ülkelerinin tetik mekanizmasını işleterek İsrail’in İran’ı yeniden vurması için yeni “gerekçe” yaratmasının ardından, ABD tıpkı 12 Gün Savaşı öncesindeki gibi Avrupa’dan İsrail’e ilave hava savunma sistemleri ve füzeler kaydırıyor
Militarizmin en belirgin ve bir o kadar da korkunç özelliklerinden biri, insan yaşamının değersizleştirilmesidir. Militarizm, insanların ölüme sürüklenmesi için sürekli gerekçeler üretilmesini sağlar.
Geçtiğimiz günlerde ABD Savunma Bakanlığının adının savaş bakanlığı olarak değiştirilmesini öngören bir başkanlık kararnamesi imzalandı… Savunma Bakanlığı gibi savaş bakanlığı adı da yanıltıcı. Doğru ad, yıkım ve ölüm bakanlığı olmalı.
Üzgünüm ki Enrico Macias’ın konserinin iptali, sevenlerini kendisinin tüm savaş suçlarına verdiği açık destek kadar üzmedi.