Deniz Atay

Galatasaray’da gerçekleştirilen ‘Roboski için bir kez daha reddediyoruz’ etkinliğinde vicdani reddini açıkladı.

Ben Deniz Atay,
Anti-Militarist Anarşist bir Kürt olarak
Pepuk kuşu olmamak için,
kendi halkıma namlu doğrultmamak için,
iktidarsız ve otoritesiz bir dünya için ,
Yüzbinlerce sivilin kanını süngüsünde taşıyan; katliam, savaş, terör ve tecavüz üreten tum devletlerin ve ordularin bir parçası olmamak icin,
Devletin askerlik hizmeti karşılığında dayatacağı hiçbir sivil hizmeti de kabul etmeyerek “Vicdani reddimi açıklıyorum”.

**

2013 21 Eylül-Deniz Atay (İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısında vicdani reddini açıkladı)

“Yakın tarihte Afganistan’da, Irak’ta, kuzey Afrika ülkelerinde ve de tüm dünyada yapılan savaşlara ve halen süren Suriye’deki, Kürdistan bölgesindeki katliamlara emperyalist müdahalelerle milyonlarca canlıyı öldüren sisteme askerlik hizmeti aracılığıyla destek olmayacağım… Askerler, katillerin yasalarla korunan bir şeklidir ve resmi tanımlamalardan başka bir farkları yoktur. Hiçbir zaman katil olmayacağım, elime silah alarak masumları ya da benim olmayan düşmanları öldürmeyeceğim.”
23 yaşında olan ve halen tekne imalatında çalışan Deniz Atay, 21 Eylül Cumartesi günü saat 14.00′te, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısında vicdani reddini açıkladı.

Merhaba
Ben Deniz ATAY.

Devlet sisteminin bize zorunlu kıldığı ‘vatani görev’ adı altındaki askerlik hizmetini yerine getirmeyeceğime dair beyanımdır:

Oligarşiye ve egemen sınıfa hizmet etmek, birilerinin daha da zenginleşmesi için savaşmak, ölmek ve öldürmek insanlığın onurunu en çok zedeleyecek olaylardır. Bunca zaman eğitim süresince dayatılan üniformalar, zorla boyun eğdirmeler, egemen sınıfın daha çocuk yaştan başlayarak hayatımızın sonuna kadar bizleri hizaya sokma uğraşıdır.
Kapitalizm her zaman daha çok güçlenebilmek adına yeni savaşlar başlatacak ve ne yazık ki bu savaşlar sadece ezilen halkların zarar görmesini sağlayacaktır. Elindeki tüm imkanlara rağmen, teknolojiyi ve maddi gücünü askeri gelişim için kullanan bu sistemin yanında yer almayı veya onların kölesi olmayı kabul etmiyorum. T.C.’nin de üyesi olduğu NATO’nun dünyayı yıkıma sürüklemesine, ABD’nin Orta Doğu’yu kan gölüne çevirmesine ortak olmayı reddediyorum.
Harita üzerinde çizgilerle belirtilen ülke sınırlarının olmadığı, dünyayı bir avuç dolusu zenginin değil, topyekûn halkların yönetebileceği, sadece insanların değil tüm canlıların hür bir şekilde yaşayabileceği bir dünyayı özlemle beklerken, dünyayı sona yaklaştıran, daha çok para kazanma hırsıyla canlıların hayatlarını hiçe sayan, ormanları, akarsuları ve tüm doğayı tahrip eden bu sistemin hergün yeni AVM’ler, Plazalar, HES’ler ve çeşitli kıyımlar yapmasına, bunlara karşı doğayı savunan halklara silah doğrultulmasına ortak olmayacağım.
Yakın tarihte Afganistan’da, Irak’ta, kuzey Afrika ülkelerinde ve de tüm dünyada yapılan savaşlara ve halen süren Suriye’deki, Kürdistan bölgesindeki katliamlara emperyalist müdahalelerle milyonlarca canlıyı öldüren sisteme askerlik hizmeti aracılığıyla destek olmayacağım.
Dil, din, ırk, cinsel yönelim vb. nedenlerden dolayı kışlalarda bugüne kadar birçok insan hayatını kaybederken, bunlara göz yuman ve hatta bu ölümleri savunan hiçbir hükümet meşru değildir.
Savaş veya genel adıyla şiddet hiçbir sorunu çözemediği gibi, bu sorunların daha da büyümesine sebep olurken, askeri sistemler tarihin herhangi bir bölümünde barışı sağlayamamış, aksine dünyanın daha da yaşanılamaz bir hal almasına neden olmuştur. Askerler, katillerin yasalarla korunan bir şeklidir ve resmi tanımlamalardan başka bir farkları yoktur. Hiçbir zaman katil olmayacağım, elime silah alarak masumları ya da benim olmayan düşmanları öldürmeyeceğim.
Vicdanı ve mantığıyla hareket eden her insanın yapması gerektiği gibi ben de bu yazımla birlikte militarizme karşı duruşumu ve vicdanı reddimi açıklıyorum.

Deniz ATAY
denizatay.com

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org