Kıbrıslı vicdani retçi Halil Karapaşoğlu’nun davası 14 Mart 2024’e ertelendi

Kuzey Kıbrıs’tan (kendini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan eden [KKTC]) vicdani retçi Halil Karapaşoğlu, ihtiyat çağrısına yanıt vermeyi reddetmesi nedeniyle 1 Şubat Perşembe günü Lefkoşa’nın kuzeyindeki Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi’nde yargılandı.

Foto: Vicdani retçiler Mustafa Hürben (solda) ve Halil Karapaşoğlu (sağda) destekçileriyle birlikte mahkeme önünde

Kıbrıs (Kuzey): Vicdani retçi Halil Karapaşoğlu yargılanıyor

01 ŞUBAT 2024
Kuzey Kıbrıs’tan (kendini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan eden [KKTC]) vicdani retçi Halil Karapaşoğlu, ihtiyat çağrısına yanıt vermeyi reddetmesi nedeniyle 1 Şubat Perşembe günü Lefkoşa’nın kuzeyindeki Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi’nde yargılandı. Halil’in davası 14 Mart 2024’e ertelendi.
KKTC’de yetişkin erkek vatandaşlar için 15 aya kadar askerlik hizmeti ve ardından yıllık bir günlük “seferberlik” eğitimi zorunlu olup, askerlik hizmetine karşı vicdani ret tanınmamaktadır.

Ocak ayında ise Kuzey Kıbrıslı bir diğer vicdani retçi Mustafa Hürben, yedek askerliğe katılmayı reddettiği gerekçesiyle yargılanıyordu. 800 TL (yaklaşık 25 Euro) para cezasına çarptırıldı. Cezayı ödemeyi reddettiği için 3 gün cezaevinde kaldı.

WRI, Halil Karapaşoğlu’nun davasını yakından takip edecek. Halil ve Mustafa ile dayanışma içindeyiz ve Kuzey Kıbrıs’ta vicdani retçiler hakkında devam eden davaları ve hapis cezalarını kınıyoruz. Kıbrıslı Türklerin, kanunla tanınan, askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkına acilen sahip olmaları gerekmektedir.

Avrupa Vicdani Ret Bürosu (EBCO), Uluslararası Uzlaşma Bursu (IFOR), Connection eV ile yaptığımız son açıklamayı buradan okuyun.

Kampanyalarıyla ilgili daha fazla güncelleme için Kıbrıs’ta Vicdani Ret‘i (Kıbrıs Vicdani Ret Girişimi) takip edin .

Kaynak: WRI

**

EBCO (Avrupa Vicdani Ret Bürosu)’dan yapılan açıklama:


Lefkoşa’nın kuzeyindeki Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi’nde Kıbrıslı Türk vicdani retçisi Halil Karapaşoğlu’nun bugünkü duruşmasında dava 14 Mart 2024’e ertelenmiştir.
EBCO Baş Editörü Derek Brett uluslararası gözlemci olarak oradaydı.
EBCO Başkanı Alexia Tsouni, Avrupa ve uluslararası standartlara göre vicdani reddin kanunen tanınması gereğini görüşmek üzere Kıbrıs Türk makamlarıyla acil bir toplantı talep etti.
Dayanışmasını dile getiren herkese ve dayanışma ve medya kampanyası düzenleyen Kıbrıs’ta Vicdani Ret üyesi örgütümüze çok teşekkür ederiz.
En son basın açıklamamızı buradan okuyun: https://ebco-beoc.org/node/614

**

Halil Karapaşaoğlu’ndan açıklama:


Uzun bir zamandır Kıbrıs’ın kuzeyinde vicdani ret mücadelesi veriyoruz. 10 yılı aşan bir süredir perşembe günleri askeri mahkemeye gidiyoruz. Zaman zaman üç beş kişi gidiyoruz. Zaman zaman dostlarmızla ve yoldaşlarımızla kalabalıklaşıyoruz. Askeri mahkemenin bahçesine sığmadığımız günler bile gördük. Vicdani ret mücadalesinin içine girdiğimde 20’li yaşlarımın sonundaydım. Şimdi 30’larımın sonuna geldim. Kıbrıs’ın kuzeyinde 10 yıldır istikrarlı bir şekilde ayni siyasal hattın üzerinde süreklilik göstermek kolay değil. Sevgili Murat Kanatli ilk kez cezaevine girdiğinde ne yapacağımızı bilmiyorduk. Ardından Haluk Selam Tufanli cezaevine girdi. Haluk’un kampanyası en başarılı kampanyalarımızdan biri olmuştu. Sonra ben cezaevine girdim. İki hafta önce Mustafa Hürben… Erman Dolmacı ve Hasan Rahvancioglu’nun davalarını bekliyoruz. Benim davalarım birdi. İki oldu dün itibariyle. Hayatımızın en uzun yolu oldu vicdani ret mücadelesi. Sivil itaatsizliğin ne olduğunu yolda öğrendik. Deneyimledik. Salih Fikret’in bizlere 30 yıl önce açtığı bu yolda çoğalarak gidiyoruz. 30 yıl önce ortaya koyduğu direniş bize ilham oldu. Vicdani ret bireysel bir itaatsizlik eylemi olarak görünse de bizler açısından tam olarak öyle olmadı. 30 yıldır verilen bu mücadele sivilleşme, demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerine yönelik duyarlılığı olmayan insanlar olmadan verilemezdi. Mahkemelerimize gelen, sosyal medyada afişlerimizi paylaşan, arayıp nasıl olduğumuzu soran, haberlerimizi yapan, bizlerin sesini çoğaltan dostlarımız yoldaşlarımız sayesinde hala direnme gücü buluyoruz kendimizde. Bir direniş örgütlü olabildiği oranda güçlüdür ve dayanıklıdır. Örgütlü olmak örgütlü düşünebilmek ve hissedebilmek demokrasi mücadelesinin en önemli adımıdır. Dün Lefke’den Mağusa’ya kadar hayallerine her şeye rağmen sarılmaya devam eden, bunda ısrar eden insan olduklarını bağıran dostlarla askeri mahkemede olduk. İnsanın hayatında 10 yılda neler değişmez? Bütün bunlara rağmen o uzun ve büyük yürüyüşü hep birlikte yürümeye devam ediyoruz. Özgür, sivil ve demokratik bir yaşam, birleşik bir Kıbrıs, silahlardan arındırılmış bir ada elde edinceye kadar bu yolu yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda gelin birlikte yürüyelim. Gelin biribirimizin sesini birlikte çoğaltalım. Bütün dostlarıma, yoldaşlarıma ve yurtseverlere dayanışmaları için çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız! #vicdanirethaktır #buhakkısökesökealacağız

Halil Karapaşaoğlu
**

“Mahkemeler, yeni bir vicdani retçiyi hapse atmak istemiyor”


Seferberliğe gitmeyi reddeden vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu bugün Lefkoşa’daki Askeri Mahkeme’ye çıkarıldı, savcılığın, Karapaşaoğlu hakkında bir dava daha hazırlığında olması nedeniyle yargıç, duruşmayı 14 Mart’a erteledi.

Seferberliğe gitmeyi reddeden vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu bugün Lefkoşa’daki Askeri Mahkeme’ye çıkarıldı, savcılığın, Karapaşaoğlu hakkında bir dava daha hazırlığında olması nedeniyle yargıç, duruşmayı 14 Mart’a erteledi.

Geçtiğimiz hafta da vicdani retçi Mustafa Hürben seferberliğe gitmeyi reddetmiş ve 3 gün süreyle hapis cezasına çarptırılmıştı.

Karapaşaoğlu’nun davasında da yargıcın, davayı ertelerken Meclis Komitesi’nde Genel Kurul’a sevk edilmeyi bekleyen ve vicdani reddi de içeren Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na bir kez daha işaret etmesi dikkat çekti.

Davanın ardından basına açıklamalarda bulunan Karapaşaoğlu, vicdani reddin bir “sivilleşme” mücadelesi olduğunu vurgulayarak, “Sizden rica etmiyoruz; insan hak ve özgürlüklerini bize vereceksiniz” dedi, Kıbrıs Türk toplumuna “uyanmaları” yönünde çağrı yaptı.

Vicdani Ret İnisiyatifi Sözcüsü Murat Kanatlı:
“Mahkemeler, yeni bir vicdani retçiyi hapse atmak istemiyor, bir şeyler yapın diyor”

ASAL Şube önünde açıklama yapan Vicdani Ret İnisiyatifi Sözcüsü Murat Kanatlı, yargıcın, Karapaşaoğlu hakkında hazırlanmakta olan bir davanın daha olması nedeniyle, Mecliste bekleyen ve vicdani reddi de içeren Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na işaret ederek davayı 14 Mart’a ertelediğini söyledi.

“Gelinen nokta bir kez daha gösteriyor ki olay bir kez daha Meclise havale edilmektedir” diyen Kanatlı, “Mahkemeler, yeni bir vicdani retçiyi hapse atmak istemiyor, bir şeyler yapın diyor” şeklinde konuştu.

Tüm vicdani retçilere ve barış aktivistlerine seslenen Kanatlı, “Bulduğunuz her vekile derdinizi anlatın” dedi.

Kanatlı, 14 Mart’ta yeniden Askeri Mahkeme önünde olacaklarını belirtti.

Vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu:
“Vicdani ret, sivilleşme mücadelesidir”

Vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu ise 2022 yılından kalan bir dava nedeniyle mahkemeye çıkarıldığını anımsattı, savcılığın, kendisi hakkında yeni bir dosya hazırlığında olduğunu öğrendiklerini belirtti.

14 Mart’ta iki davadan yargılanmasının muhtemel olduğunu söyleyen Karapaşaoğlu, yine seferberliği reddettiği ve para cezasını ödemediği için 2019 yılında cezaevine gönderildiğini anımsattı.

Karapaşaoğlu, “Kıbrıslı Türkler 1950’lerden bu yana sivil bir yaşam içerisinde değildir. Kadınlar, işçiler, LGBT+ bireyler, vicdani retçiler… Tümünün insan hak ve özgürlükleri çiğnenmekte. Vicdani ret mücadelesi, aynı zamanda sivilleşme mücadelesidir” şeklinde konuştu.

“İnsan hak ve özgürlüklerini bize vereceksiniz. Sizden rica etmiyoruz” diyen Karapaşaoğlu, “İnsanlar, hak ve özgürlükleriyle insan olur. Biz Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayanlar, insanız. İnsanca yaşamak istiyoruz. Batılı ülkelerde insanlara nasıl saygı duyuluyorsa, Kıbrıs’ın kuzeyinde de değerlerimize, kültürümüze saygı duyulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Karapaşaoğlu, “Vicdani ret sivil itaatsizlik eylemidir. Biz direnmeye devam edeceğiz. Siz bize istediğiniz kadar para cezası kesin dava açın. Bizim çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras demokrasidir, insan haklarıdır. Kıbrıslı Türkler artık uyansın, insan olduklarını hatırlasın, rejime bağırsın” şeklinde konuştu.

Kaynak: Yeni Düzen

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org