Tarih: 21 Haziran 2016
Savaşı merkezine alan yeni Saray-ordu ittifakı adım adım örülürken işin bir de sermaye cephesi var, nihayetinde savaşın kendisi de bir ekonomik faaliyet, bir pazar. Milyar dolarlık bu pazar için sermaye sırada, pazar oluşturma işi ise bizzat Erdoğan’da
İçeride aylardır yakılıp yıkılan Kürt illeri, şiddetle baskılanmaya çalışılan toplumsal muhalefet, dışarıda bizzat Saray’ın ateşine odun taşıdığı Ortadoğu savaşı… Fonda siyasi iklim bu, önde Erdoğan’ın kızı Sümeyye’nin düğünü. Kürt illerindeki operasyonlardan “duvar yazılarıyla” tanıdığımız JÖH’ler taze damat, insansız hava aracı (İHA) üreticisi Selçuk Bayraktar’a düğünü için selam çakarken komutanları, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar TSK ihalelerine giren, İHA’lar için 50 milyon dolar ödeme yaptıkları Bayraktar’ın şahidi olarak düğünde. Bu yeni ittifakın en vahim hali ise Meclis’te. Akar’ın ifadesiyle, “siyasi direktif doğrultusunda” hareket eden TSK için Bakanlar Kurulu’na “örtülü OHAL” yetkisi, askeri birliklere arama izni, personele de yargı zırhı getirecek tasarı görüşülüyor bugünlerde.
Savaşı merkezine alan yeni Saray-Ordu ittifakı adım adım örülürken işin bir de sermaye cephesi var, nihayetinde savaşın kendisi de bir ekonomik faaliyet, bir pazar. Erdoğan’ın başdanışmanlarından Yiğit Bulut, bu pazarın rakamlarını açıklıyor: “Savunma sanayii proje sayısı 66’dan 269’a, tutarı 5,5 milyardan 45,5 milyar dolara yükseldi.”
Sanayi ile askerileşme arasındaki bağ ekonomik olarak da kuvvetlendirilirken kabine de buna göre güncelleniyor: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Milli Savunma Bakanlığı’na, Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Faruk Özlü de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na atandı, çiçeği burnunda Bakan Özlü’nün ağzından “Ben savunmayı bekliyordum, bunu beklemiyordum” sözleri döküldü.
Milyon dolarlık ‘güvenlik’ pazarı
Bulut’un verileriyle milyar dolarlık bu pazar için sermaye sırada. İşte listenin en başında, tekelci sermayenin simgesi Koç Grubu var. Gruba bağlı Otokar, TSK’nın kara araçları alanında bir numaralı tedarikçisi, “2015 yılı Savunma Sanayi Birincilik Ödülü” sahibi. “TSK’nın istek ve beklentilerine göre” prototipleme çalışmasını üstlendiği, “günümüzün ve geleceğin tehditlerine karşı TSK’nın istek ve beklentilerine göre” geliştirdiği Altay tankı, Otokar’ın gururu. “Dost ve müttefik ülkelerin” siparişleri Ali Koç’u heyecanlandırıyor. 2015’in son aylarında 47,5 milyon avro tutarında zırhlı araç ihalesini alan Otokar, Ortadoğu’da da “görev”de. Umman’da silah ihalelerine giriyor, NATO ve BM Barış Gücü’nde kullanılacak kobra tipi zırhlı araçların ihalesini alıyor, Birleşik Arap Emirlikleri’nde savunma sanayi fuarında araçlarını sergiliyor.
Yıldızı parlayan isimse, AKP’li eski milletvekilinin sahibi olduğu TOMA üreticisi Katmerciler. Gezi Direnişi sırasında kazandığı TOMA ihalesiyle gündeme gelen şirket, AKP saldırganlaştıkça büyüdü, 2014’ün sonunda Ankara’da 2 milyon dolarlık yatırım planladığını açıkladı. ABD’li ağır ve zırhlı araç üreticisi Oshkoshile de “işbirliği olanaklarını değerlendirmek üzere” gizlilik sözleşmesi imzaladı, Diyarbakır’da hendeklerin kapatılmasında kullanılan zırhlı iş makinelerinin üretim işini de aldı. 2013 yılını 7,9 milyon lira zararla kapatan şirket, 2014’te 9,3 milyon lira kâr açıkladı, 2015’te ise kârını ikiye katladı. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl yaptığı, “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nda bu yıl listeye girdi.
30 Nisan’da Kalkavanların sahibi olduğu Sedef Tersanesi’nde Erdoğan’ın katılımıyla hücum gemisi TCG Anadolu’nun sac kesim töreni vardı. “İç güvenlik operasyonlarında ciddi bir rahatlama sağlanacağına inanıyorum” diyordu Erdoğan. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise önümüzdeki yıl başlayacak projelerle birlikte ikisi askeri 12 tersanede üretilecek araçların toplam bütçesinin 7 milyar avro seviyesine ulaşacağını açıklıyordu.
Son olarak da 7 Haziran’da toplam 3,5 milyar dolarlık 109 kara şahin helikopter için anlaşma imzalandı.
Erdoğan: ‘Ben pazarlamacılık yapacağım’
Savunma sanayiyle ilgili bütün bu ihalelere ilişkin karar verme yetkisi Başbakan, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’ndan oluşan Savunma Sanayii İcra Kurulu’nda ancak bu kararların Saray’ın inisiyatifi, bilgisi dışında alınmasını beklemek saflık olur. Hatırlayalım, Erdoğan, Mustafa Koç’u hayatını kaybetmesinin ardından, daha bir gün önce görüştüklerini, Koç Grubu’nun savunma sanayine yönelik yatırımlarını, Altay tank projesiyle ilgili konuştuklarını anlatıyordu, peşi sıra Otokar hisseleri hızla yükseldi.
Ancak bu alanda devlet-sermaye ittifakına en ilginç örnek TSK’ya zırhlı araç üreten BMC. TMSF’nin Çukurova Holding’in borçları nedeniyle 2013 yılında el koyduğu, müşterisi hazır BMC’yi, değerinin altında bir fiyata Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak aldı, ardından da yüzde 49 payını Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi’ne yani Erdoğan’ın Suriye’de ittifak içinde olduğu, askeri/ekonomik işbirliğini geliştirmeye gayret ettiği Katar Devleti’ne sattı. TOMA üretimi için Emniyetçe gizli açılan kamu ihalesine giren BMC’nin yönetimine, diplomatik dokunulmazlığı bulunan Katarlı bir askeri ataşe girmiş oldu.
Kısaca pazar geniş. Erdoğan, Mayıs 2015’te Bayraktar’ların ürettiği İHA’lardan övgüyle söz edip İstanbul’da düzenlenen savunma sanayi fuarından örnekler veriyor, “Ben bu konuda pazarlamacılık yapacağım. Çünkü pazarı oluşturacağız ki onlara teşvik olsun” diyordu. Şimdi de içeride-dışarıda pazarı oluşturuyor.
AKP için OYAK’ı ‘inceleme zamanı’ geldi
AKP-Saray iktidarı TSK ile yeni bir ittifak içine girerken aynı zamanda büyük bir ekonomik gücü kontrol eden orduyu bu alanda yalnız bırakmak istemiyor. Başlangıçta bir yardımlaşma sandığı olarak kurulan ancak daha sonra başlı başına bir sermaye grubu haline gelen Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun (OYAK) AKP eliyle tasfiyesi konuşuluyor.
Milyarlarca dolarlık yatırımıyla 19 ülkede faaliyeti olan grubun 2015 yılı itibarıyla ekonomik değeri 20 milyar doları buluyor.
Mayıs ayında Yönetim Kurulu Başkanı Necati Özbahadır ve yardımcıları, ardından da OYAK’ı 16 yıldır aralıksız yöneten Genel Müdür Coşkun Ulusoy ile birlikte dört yardımcısı istifa etti. Başbakanlık uzmanı olarak görev yapan, Başbakanlık müfettişi iken Erdoğan Bayraktar’ın TOKİ’de yolsuzluk ve haksız kazanç iddialarını örten Süleyman Savaş Erdem’in yerine gelmesi, “OYAK’ta artık TSK’nın dönemi bitti ve AKP’nin dönemi başlıyor” olarak yorumlanıyor. Nitekim 2012’de dönemin AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, “OYAK’ın varlığını ve fonksiyonunu inceleme zamanının geldi”ğini söylemişti.