Vicdani retçiler söz konusu olduğunda bırakalım insan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmeleri, en temel ceza hukuku ilkeleri dahi uygulanmıyor. Vicdani Retçi Cemal Karakuş’a Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından askere gitmediği için daha önce Alaca Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı ve ceza aldığı tarihler gerekçe gösterilerek yeniden ceza verildi.
Vicdani Retçi Cemal Karakuş hakkında Çorum Cumhuriyet Başsavcışığı tarafından geçtiğimiz haziran ayında “20.04.2018-25.10.2018 tarihleri arasında yoklama kaçağı suçunu işlediği” iddiasıyla iddianame düzenlenerek askere gitmediği için Karakuş’un cezalandırılması istenmişti. İddianame sonucunda Cemal Karakuş hakkında Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Oysa Cemal Karakuş hakkında daha önce Alaca Asliye Ceza Mahkemesi’nde “yoklama kaçağı kaldığının kabulü ile üzerine atılı 20/04/2018 – 25/10/2018 tarihleri arasında temadi eden ve yakalanmakla son bulan “Yoklama Kaçağı” suçunu işlediği sonuç ve vicdanı kanaatine varılarak” denilerek zaten 3 ay 10 gün hapis cezası verilmişti.
Vicdani Retçi Karakuş’un müdafiliğini üstlenen Av. Gökhan Soysal da bu kararı mahkemeye sunarak Karakuş hakkında zaten ceza verildiğini ve aynı tarihleri kapsayan yeni bir ceza verilemeyeceği başta olmak üzere vicdani ret hakkının yasal olarak var olan ve dikkate alınması gereken bir hak olduğunu belirterek savunmasını gerçekleştirdi. Av. Gökhan Soysal evrensel hukuka “non bin is idem” kuralı olarak geçen “aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz” ilkesinin bu davalarla birlikte ihlal edildiğini belirtmişti.
Ancak Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi, ceza hukukunun en temel ilkelerinden birisini ihlal ederek “16.10.2018 ila 25.10.2018 tarihleri arasında yoklama kaçağı kalmak suçunu işlediği” gerekçesiyle Cemal Karakuş’a 2 ay ceza verdi, çeşitli indirimlerle 1 ay 7 güne indirilen ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Avukat Gökhan Soysal, müvekkili için daha önce Anayasa Mahkemesi’ne 5 ayrı bireysel başvuru gerçekleştirdiklerini, Anayasa Mahkemesi’nin yıllardan beri karar vermediğini gerekirse bir defa daha bireysel başvuru gerçekleştireceklerini belirterek Anayasa Mahkemesi’nin etkili bir hukuk yolu olmadığını, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de başvuru yapacaklarını belirtti.