SÜREKLİ Tİ’YE ALINAN BİR HAK.
Tanınmasından 17 yıl sonra ve Yunan Anayasasına eklenmesinden 13 yıl sonra, Yunan hükümeti Vicdani Ret hakkını hala Yehova Şahitlerine behşedilmiş bir ayrıcalık olarak görmektedir. 2 yıl boyunca bu dine mensup olmak dışındaki sebeplerle yapılan tüm vicdani retçi statüsü talepleri düzenli olarak reddedildi. Dahası retçilere yönelik tutuklama ve gözaltılar artarak çoğalıyor. En son vuku bulan olay 3 çocuk babası Dimitris Satiropoulos’un 1992 yılındaki itaatsizlik eylemi nedeniyle 3 mayıs 2014’te yargılanması oldu.
Yunanistan’da hala vicdani ret hakkı var mı? Bu soru ciddi anlamda sorulması gereken bir soru. Kanunlar, vicdani retçilere 15 aylık bir sivil hizmet ön görüyor. Bu statü aşırı seçici bir şekilde tanınsa da, başlangıcından, yani 1998’den beri, bu talepleri değerlendiren ve iki asker, iki profesör ve bir hâkimden oluşan Milli Savunma Bakanlığı komitesi; Yehova Şahitlerine bu statüyü kilisenin sunduğu basit bir belge ile otomatikman veriyor. Geri kalanlara ise menü, ciddi inanç/kanaat sorgulaması sunuyor. Açıklanmayan kriterlere göre başvuruların yarısı reddediliyor, bu durum Kutsal Engisizyon mahkemelerini bile kıskandıracak türden.
2 yıl boyunca Yehova Şahitleri’nin başvuruları dışındaki tüm istekler ret edildi. Bu durum Milli Savunma Bakanlığının ilk kez sergilediği bir tutum değil. 2004 ve 2006 yılları arasında da bu tutumu sergiledi fakat EBCO(Avrupa VR Bürosu) ve Uluslararası Af Örgütünün yürüttüğü kampanyalar sonrasında isteklerin yarısını kabul etme kuralına geri dönüş yaşandı.
Dahası, bu vicdani retçiler emre itaatsizlikle suçlandılar; ki bu durum 2011 yılında 6000€ para cezası ve ek olarak yargılanma süreci demekti. 2013 yılında ise ondan fazla vicdani retçi, gözaltına alındı, askeri mahkemelerce yargılandı ve 8 ila 12 ay arası hapsedildi.
Aynı zamanda VR’in tanınmasından önce gerçekleşen itaatsizlik yelemleri nedeniyle vicdani retçiler hakkındaki yargısal faaliyetler devam etmekte. Yunanistan, VR’yi kabul edip, önceki mahkumiyetlere de af çıkarmayan tek ülkedir.
1997’de, Parlemento’da vicdani ret hakkını tanıma oylamalarından hemen önce; EBCO’nun önceki mahkûmiyetlere de af çıkarılması gerektiği ısrarlarına binaen Akis Tsochadjopoulos şöyle demişti; “Böyle bir şey asla olmayacak.”
Bu tutumun sonuçları hemen kendisini gösterdi. Yasal olarak sivil hizmeti seçen retçilere, askeri hizmetin yedi ya da on katı uzunluğunda bir başka alternatif kamu hizmeti önerildi.
En aleni örneği reddini 1992’de açıklayan Lazaros Petromelidis idi. 1998’de 30 aylık sivil servisi ret ettiği için, – askeri hizmeti kabul etseydi, 37 yaşında ve 4 çocuk babası olması nedeniyle yalnızca 4 ay askerlik yapması istenecekti- tutuklandı, yargılandı ve emre itaatsizlikten 16 defa mahkûm edildi. Zira Yunan Askeri mevzuatına göre kişi her çağrılıp da askerliğe başlamadığında yeni bir itaatsizlik suçu işlemiş sayılıyor. En son tutuklanması 2013 yılında gerçekleşti.
2013 yılında ayrıca iki retçi daha tutuklandı ve mahkum edildi: 1995’de reddini açıklayan, 45 yaşında ki Nicos Karanicas ve reddini 1996’da açıklayan 47 yaşında ki Nicos Krontiras.
Baskılar devam ediyor: Dimitris Sotiropoulos, 48 yaşında ve 3 çocuk babası, 1992 yılında yapmış olduğu emre itaatsizlikten dolayı askeri mahkemece 13 Mayıs 2014 tarihinde mahkûm edildi. 1998’de evliydi ve eşi ilk çocuklarına hamileydi, 36 ay sürecek olan sivil hizmetten oluşacak maddi yükten ötürü bunu kabul etmesi mümkün değildi.
Bu koşullarda, asıl sorulması gereken soru şudur: Yunanistan’da vicdani ret hakkının varlığından söz edebilir miyiz?
Yannis Chryssoverghis
Fotoğraf: 7 Mayıs, Çarşamba, Kıbrıs’tan Vicdani retçi Murat Kanatlı ve gelecek hafta Selanik’te davası devam edecek olan Vicdani retçi Dimitris Sotiropoulos Atina’da Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Yunanistan seksiyonun organize ettiği “Yunanistan, Kıbrıs, Türkiye’de vicdani retçilerle ilgili yasal çerçeve ve soruşturmalar” başlıklı panelde konuştu…