Vicdani retçi Ali Fikri Işık’ın yargılanmasını izlemek üzere bugün (5 Kasım) Çorlu Askeri Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya katılan arkadaşlarımızdan birinin izlenimlerini aktarıyoruz:
56 yaşındaki vicdani retçi Ali Fikri Işık’ın karar duruşması için 2 hafta sonra tekrar Çorlu Askeri Mahkemesi’ndeydik. Reddi hakim taleplerimizin reddedildiğinin bildirilmesiyle duruşma başladı. Ali Fikri Işık’a bu karar üzerine esas hakkındaki mütalaasında bir değişiklik olup olmadığı, ekleme yapıp yapmayacağı soruldu. Söz alan Ali Fikri daha önce söylediklerini tekrar tane tane söyledi. Ali Fikri’den sonra avukatımız Davut Erkan söz alarak bir vicdani retçinin firar suçunu işlemesinin mümkün olmadığını söyleyerek suçun manevi unsurunun oluşmadığını, TCK’deki ilgili maddeye binaen hakkını kullanan bir kimseye ceza verilemeyeceğini, bir vicdani retçinin de asker olmadığı için askerden firar etme kastının olamayacağını söyledi. Avukatımız devamla vicdani reddin bir insan hakkı olduğunu ve anayasanın 90. maddesine göre uluslararası sözleşmelerin uygulanması gerektiğini, vicdani reddin de AİHM içtihatlarınca insan hakkı olarak kabul edildiğini, TC’nin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Davut Erkan’dan sonra hakim Ali Fikri’den dava hakkındaki son sözünü sordu. Ali Fikri hiçbir zaman yargılamadan kaçmadığını, bir vicdani retçi olduğunu, TC’nin altına imza attığı sözleşmelerin sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini ifade etti. Kendisine bir ceza verilmesi durumunda duruşmalara gelerek bu davaya bir nebze olsun kattığı meşruiyetten pişman olacağını ekledi. Mahkemenin AİHS hükümlerini uygulamaması durumunda Devlet Su İşleri Mahkemesi’nde yargılanmasının, Tarım ve Köy İşleri Mahkemesi’nde yargılanmasının bir farkı olmayacağını o mahkemelerde yargılanmayı askeri mahkemelerde yargılanmaya yeğleyeceğini söyledi. Ali Fikri’nin son sözünden sonra karar verilmek üzere duruşmaya ara verildi.
Aradan sonra açıklanan kararda Ali Fikri Işık’a 3 ayrı davadan firar ve izin tecavüzü suçlarından toplamda 25 ay hapis cezası verildi. Bu hapis cezası günlüğü 20’şer liradan 15000TL adli para cezasına çevrildi. Adli para cezası 24 eşit taksite bölündü. Para cezasının ödenmemesi durumunda cezanın hapis cezasına çevrileceğine hükmedildi.
**
İngiltere’deki Payday ve diğer bazı uluslarası gruplar faks ve email ile vicdani retçi Ali Fikri Işık’a desteklerini ortaya koyuyorlar.
Merkezi Londra’da bulunan Payday men’s network (Payday erkek dayanışması) da destek için Çorlu Askeri Mahkemesi’ne ve Türkiye’nin Britanya Büyükelçiliği’ne aşağıdaki mektubu faksladı.
Payday erkek dayanışması
Küresel Kadın Grevi ile el ele çalışır
PO Box 287 London NW6 5QU İngiltere Tel: +44 (0) 20 7267 8698
[email protected] www.refusingtokill.net
Londra, 4 Kasım 2014
Sn:
ÇORLU 5. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ – TEKİRDAĞ
Faks : 00-90-282-654 40 95
Türkiye’nin Britanya Büyükelçiliği / Londra:
Email [email protected]; Fax (00 44) 20 73 93 00 66
Sayın Hakim / Sayın Büyükelçi,
Türkiye’deki aktivistler ve İngiltere’den Uluslararası Savaş Karşıtları (War Resisters International) örgütü bizi, Ali Fikri Işık’ın davası hakkında bilgilendirdi. 56 yaşındaki Işık, 1980’lerdeki askeri diktatörlük döneminden itibaren, askerlik yapmak istemediği için defalarca cezaevinde tutuldu.
2012’de vicdani reddini açıklayan Işık’ın “askerden firar etmek” kapsamındaki üç ayrı suçtan yargılanmasına 5 Kasım 2014’te devam edilecek.
56 yaşında bir insanı, asker olmak istemediği için hapse atmayı düşünmeniz bile başlı başına bir skandaldır, ama size yine de hatırlatmak isteriz ki Ali Işık, Türkiye’deki pek çok vicdani retçiden sadece biridir. Hepsi cezaevinde tutulmuş ve bir çoğu, askeri cezaevindeyken işkence görmüş olan Mehmet Tarhan , Mehmet Bal, Osman Murat Ülke ve Halil Savda’nın da aralarında bulunduğu bu kişiler için biz, Türkiye’dekilerin yanı sıra, Almanya, Yunanistan, İsrail, Britanya ve ABD’den onları destekleyen girişimlerle birlikte kampanyalar yapmıştık.
Size ayrıca hatırlatmak isteriz ki, Avrupa Konseyi defalarca, “Türkiye’nin, askerlik hizmetinde bulunmayı vicdani veya dini nedenlerle reddeden kişileri askeri emre itaatsizlikte ısrar suçundan tekrar tekrar kovuşturmaya uğrayıp hüküm giymesini engelleyecek yasal düzenlemeyi yapmaya davet eden hükmü yerine getirmediği” sonucuna varmıştır. Örneğin Avrupa Konseyi’nin CM/ResDH(2007)109 sayılı kararı,Osman Murat Ülke’nin davasından bahseder. Hem Mehmet Tarhan hem Halil Savdahem de Osman Murat Ülke Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’ye karşı açtıkları davaları kazanmışlardır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’de vicdani retçilerin hayatlarının çeşitli dönemlerinde maruz kaldıkları “sivil ölüm” hâli üzerinde özellikle durur. Bu durumla, vicdani retçilerin nüfus cüzdanı ve pasaport gibi belgelerden mahrum bırakılması ve bu nedenle, bir işte çalışmak, bankada hesap açmak, evlenmek, yurt dışına çıkmak gibi işleri yapmalarına engel olunması kast edilmektedir. Ali Işık bu durumu 20 yıl boyunca yaşamıştır.
Sonuç olarak, Türkiye’deki tüm vicdani retçilerin, hiçbir şekilde tehdit edilmeden, aşağılanmadan, kovuşturmaya uğramadan ve hapishaneye konmadan, öldürmeyi reddetme hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Hele de 56 yaşına gelmiş bir insan, bunları asla yaşamamalıdır.
ALİ FİKRİ IŞIK, BU DAVA GEÇERLİ OLAMAZ!
Acilen bilgilerinize sunarım,
Saygılarımla
Giorgio Riva
Payday men’s network ( Payday erkek dayanışması)