HDP’li Coşkun: 2023 bütçesinde “güvenlik” harcamalarına, geçen yıla göre yüzde yüz artış ile 460 milyar TL ayrıldı

HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun: 2014 yılındaki silahlanma ve güvenliğe ayrılan bütçe, 2023 bütçe teklifine ayrılan bütçenin onda 1’inden daha az olan 45 milyar TL’ydi. O süreçte insanların konuştuğu şey barıştı.

Cumhuriyet tarihinin en militarist bütçesi

16 Aralık 2022
HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun ile iktidarın Meclis’e sunduğu 2023 bütçesini konuştuk: 2023 yılı bütçesinden silahlanma ve güvenlik harcamaları için 460 milyar TL ayrılmıştır. 2022 yılına göre yüzde yüz artış yapılmıştır

Hüseyin Kalkan
Meclis günlerdir 2023 bütçesini tartışıyor. Özellikle HDP milletvekillerinin bakanlıkların ve bağlı başkanlıkların bütçeleri ile ilgi yaptığı konuşmalar, bir gerçeği açıkça ortaya koydu. Bu bütçe cumhuriyet tarihinin silahlanma ve savaşa en yüksek payı ayıran bütçesiydi. Bu bütçeye savaş bütçesi demenin nedeni Türkiye’nin neredeyse sınırların dört bir tarafında Kürtlere karşı yürüttüğü savaş. Çeşitli bakanlıkların bütçeleri ile ilgili yaptığı konuşmalarla bütçenin militarist yapısına dikkat çeken HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun ile 2023 bütçesini ve savunmaya ayrılan payı konuştuk.

Devasa silah harcamaları

Şevin Coşkun, bu bütçede silahlanmaya ve savaşa ayrılan payın geçen yıla göre yüzde yüz arttığını belirtiyor. Bu yüzden bu bütçeyi savaş bütçesi olarak nitelendirdiklerinin altını çiziyor. Coşkun, bu konuda şunları söylüyor: “İktidarın, Kürt sorununun çözümsüzlüğündeki ısrarı, demokrasiden uzak tutumu, yürüttüğü güvenlikçi ve şiddet üreten politikalara dönük tercihi, elbette savaş harcamalarına ilişkin faturanın yükselmesine neden olacaktır. Bu politik tercihler doğal olarak bütçe yapım süreçlerini de belirlemekte ve bütçedeki kaynakların önemli bir kısmının ‘şiddet kurumlarına’ ayrılmasını beraberinde getirecektir. Evet; 2023 bütçesine, savaşın bütçesi dememizin nedeni tam olarak savaşa, silaha, savunmaya ayrılan devasa paydır. Sonuç olarak 2023 yılı bütçesinden silahlanma ve güvenlik harcamaları için 460 milyar TL ayrılmıştır. 2022 yılına göre yüzde yüz artışla 460 milyara TL’ye çıkan 2023 silahlanma ve güvenlik bütçesi tutarı, cumhuriyet tarihinin en yüksek ‘silahlanma ve güvenlik bütçesi’ olmuştur. Silah ve çatışma için ayrılan bu tutar 2023 yılı bütçe giderinin yaklaşık yüzde 10’ununa tekabül etmektedir. Yani 2023 yılı bütçesindeki her 8 liralık verginin 1 lirası silahlanma ve güvenlik harcamalarına gidecektir. Türkiye bu harcama rakamlarıyla dünyanın en çok askeri harcama yapan ülkeleri arasında 16’ncı sırada yer almaktadır.”

Ekonomi ve kriz

Ekonomik krizin her gün giderek derinleştiğini söyleyen Coşkun, iktidarın krize karşı düşük gelirli insanları destekleyeceğine savaş sanayine destek verdiğini belirtiyor. Coşkun, şunları söylüyor:”Ülkedeki derinleşen ekonomik krize, işsizliğe, yoksulluğa karşı 2023 bütçesinden silahlanmaya, savunmaya ve güvenliğe ayrılan devasa tutar Türkiye halklarına daha çok yoksulluk, işsizlik, yıkım, getirecektir. Oysa bu bütçe refaha ayrılırsa yurttaşlar bir nefes alacak. Toplumsal barışın tesisi için atılan önemli bir adım olacaktır. Çünkü savaşı azaltabildiğiniz ölçüde demokrasi, barış ve hukuktan söz edebilirsiniz. Bunun açık örneği, İmralı’yla müzakerelerin yürütüldüğü 2013-2015 yıllarındaki bütçe giderleri ve gelişmelerdir. Bu süreçte 2014 yılındaki silahlanma ve güvenliğe ayrılan bütçe, 2023 bütçe teklifine ayrılan bütçenin onda 1’inden daha az olan 45 milyar TL’ydi. O süreçte insanların konuştuğu şey barıştı. Ancak bugün iktidar tarafından İmralı ile görüşmelerin yapılması engellendiği, diyalog yolları kapatıldığı için ülke, adeta şiddet ve ateş ortamı haline gelmiştir. Türkiye’nin övündüğü şey, daha çok insanı daha kolay öldürebilen İHA, SİHA gibi teknolojik silahların üretimidir. Bu bütçede de görüldüğü gibi iktidarın amacı, halkların yaşamını kolaylaştırmak, refahını yükseltmek olmadığı gibi aksine daha çok engel olmak, sömürmektir.”

Barış refah getirir

2013-2015 yıllarında yaşanan çözüm sürecine atıfta bulunan Coşkun, Kürt meselesinde atılan çözüm adımlarının halkın hayatına refah olarak yansıdığını vurguluyor. Coşkun demokrasi ve refah ilişkisine dair şunları söylüyor: “Kürt sorununda demokratik çözüm yöntemlerinin, müzakere ve diyalog sürecinin topluma olan yansımasına 2013-2015 yıllarında tanıklık ettik. İnsanların geleceğe dair beklentileri bugünden çok daha farklıydı. Refah ortamı, göreceli bir şekilde sağlanmıştı. Ancak AKP, müzakere masasını devirerek ülkeyi bir karanlığa sürükledi. Sayın Öcalan, ‘bir haftada çatışma durumu ihtimalini ortadan kaldırırım’ demesine rağmen, bugün mutlak bir tecrit var. Bu durumun sonucunda bugün ülkede yaşanan gergin ortamdan, öfkeden, şiddetten, ırkçı saldırılardan beslenen iktidar, Kürt düşmanlığına umut bağlamaktadır.”

Savaş ve yıkım

İktidarın savaş tercihi ile birlikte çatışmaların yeniden başladığını, bunun harcamalara direkt yansıdığını belirten Şevin Coşkun, sürece dair şunları belirtiyor: “Bilindiği gibi güvenlik maliyetinin artması yaşanan savaş ve çatışma ortamı ile doğrudan ilgilidir. İktidarın getirdiği 2023 bütçesindeki güvenlik maliyetlerinin; İmralı ile müzakerelerin yürütüldüğü 2013-2015 yıllarındaki maliyetlere göre en az 10 kat artmasının nedeni, özellikle 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra tek başına hükümet kuramayan AKP seçim sonuçlarını kabul etmeyerek Kürt düşmanlığı ile güvenlikçi politikaları devreye koydu ve 1 Kasım 2015 için seçim kararı aldı. Ayrıca iktidar bu süreçte, terörle mücadele adı altına Kürt düşmanlığı kapsamında yapacağı her türlü saldırılar için kendisine destek verecek ortakları bulmakta zorlanmadı. Kürtlere yönelik saldırılar her geçen gün artarken daha sonra AKP-MHP, iktidar ortağı oldular. Kürtlere yönelik saldırılar arttı. Kürtlerin Rojava’daki kazanımları ile Irak Kurdistan Bölgesi toprakları da bu saldırıların hedefleri arasında yer almaya başladı. Türkiye’nin bu kapsamda birçok saldırısı oldu, olmaya devam ediyor.”

Bombaların faturası

Bütçe görüşmelerinde konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Canikli, savaşın bütçeyi nasıl yuttuğunu itiraf etmişti: “Türkiye güvenlik için çok büyük paralar harcanıyor. F-16’lardan atılan akıllı mühimmatın tanesi 400 bin dolardan 1,2 milyon dolara kadar çıkıyor. En son yerli olarak geliştirdiğimiz nüfuz edici bombanın bir tanesinin maliyeti 1,2 milyon dolar. FIRTINA obüslerinden sık sık atılan, çok namlulu roketatarlardan atılan bir mühimmatın maliyeti 5 milyon dolar. En ufak bir operasyonda binlercesi atılıyor.”

Kaynak: Yeni Yaşam

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org