Üniversite çatısında ‘terör örgütü’ bayrağı!*
24 Nisan 2016
M. Ender ÖNDEŞ
1973’te, tam da Amerikan ordusu Vietnam’dan kovulurken, New York Times yazarlarından Sulzberger şöyle yazıyordu: “Biz savaşı Mekong Vadisi’nde (Vietnam’da) değil, Mississippi Vadisi’nde (Amerika’da) kaybettik.”
Amerika’nın en ‘nezih’ üniversitelerinden biri olan Columbia Üniversitesi’nin çatısında dalgalanan Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi (Viet Cong) bayrağı, belki de bunun en iyi kanıtıydı. Yenilir yutulur gibi değil: Bir Amerikan üniversitesinde ‘düşman’ bayrağı!
Askere gitmeme kampanyası
Bundan 48 yıl önce, 23 Nisan 1968’de, savaş karşıtı binlerce öğrenci Columbia Üniversitesi’ni işgal ettiğinde, her şey yeni başlamamıştı aslında. Bir ucu ‘Sivil Haklar’ mücadelesine, diğer ucu savaş karşıtı işçi ve öğrenci inisiyatiflerine dayanan Amerikan protosto hareketi, 1965’ten beri örgütleniyordu.
Daha 1964’lerde gençlerin askere gitmeme eylemi şekillenmeye başlamış, 1965’te Washington’da 25 bin, New York’ta 20 bin ve Berkeley, Kaliforniya’da 15 bin kişi savaş protestolarına katılmıştı. 1967 Nisanı’nda New York’ta 300 bin kişi bir araya geldi. Muhammed Ali Clay’ın, “Beyaz adamın savaşı” diyerek askere gitmeyi reddetmesi de aynı yıllardaydı.
Vietnam savaşına 2 milyondan fazla Amerikalı gönderilmişti. 40 bin asker ölmüş, 250 bini de yaralanmıştı. Artık binler değil, yüzbinlerce insan savaş karşıtı protestolara katılıyor, ülkede bir baştan bir başa, “Johnson, Johnson, bugün kaç çocuk öldürdün?” sloganı yayılıyordu. Savaş karşıtı gençler, asker taşıyan trenlerin önüne yatarak eylemler düzenliyorlar; Vietnamlı savaşçılar için kan bağışı yapıyor, askerlik şubelerinin, silah fabrikalarının çalışmalarını engelliyorlardı.
Akademi ayakta
Üniversitelerde en kalabalık ve en militan protestolar, önceleri zengin öğrencilerin pek olmadığı, Kent Eyalet, San Francisco Eyalet ile Maryland, Wisconsin ve Michigan Eyalet üniversitelerinde gerçekleştirildi. Ama sonra yayıldıkça yayıldı ve üst sınıf çocuklarının okuduğu Columbia Üniversitesi’ne kadar geldi.
Columbia ayaklanmasının sebeplerinden biri, kampüsün yanına siyah Harlem’i tecrit edecek şekilde inşa edilmesi planlanan bir spor salonuydu ama bundan daha önemlisi üniversitenin ABD ordusuyla yaptığı kirli teknolojik işbirliğinin açığa çıkmasıydı.
23 Nisan’da fakülteleri işgal eden öğrenciler, talepleri karşılanana kadar dekan vekili Henry Coleman’ı rehin aldı. Harlem’in de desteklediği eylem günlerce sürdü. Ancak daha sonra, ABD polisinin refleksi harekete geçti ve 30 Nisan’da göz yaşartıcı gazlarla büyük saldırı başladı. Siyah öğrencilerin eylemi nispeten daha barışçıl bir yoldan bastırıldı ancak diğer binalarda durum aynı değildi. O gün, 132 öğrenci, 4 öğretim üyesi ve 12 polis yaralandı, 700’den fazla öğrenci tutuklandı.
İkinci gün de olaylar devam etti ve öğrenciler sopalarla karşılık verdi. Çatışmaların ikinci raundu ise 17-22 Mayıs’taydı ve yine yüzlerce öğrenci tutuklandı, onlarca öğrenci yaralandı. Ama sonuçta, öğrenciler kazandı; spor salonu projesi iptal edilmiş ve üniversitenin orduyla yaptığı ortak çalışma sona erdirilmişti.
Her yerde eylem
Ama bundan sonrası da artık dikiş tutmadı; ülkenin her yanında binlerce insan ayaktaydı. 24 Nisan 1971’de San Francisco’da 300 bin, Washington’da ise 500 binden fazla insan bir araya gelirken, Nisan 1971’de binden fazla Vietnam gazisi şeref madalyalarını Kongre binalarına fırlattı ve bütün ülke şok yaşadı. Bu arada, orduyla işbirliği yapan on iki büyük üniversite sürekli olarak eylemlerin hedefindeydi.
Özellikle 1970’te protestolar zirve yaptı. Kent Eyalet Üniversitesi’ndeki ayaklanma kanla bastırılırken, polisin ateşiyle 4 öğrenci öldü ve bu kez gösteriler bir ay içinde dört yüz üniversiteye sıçradı; iki yüz elliden fazla üniversite dönem bitmeden kepengi indirdi. 9 Mayıs’ta yüz bin öğrenci Washington’da gazilerle birlikte yürürken, 16 Mayıs’ta bu kez Jackson Üniversitesi karıştı. Polis iki siyah öğrenciyi katletti.
Nihayet, 1973 baharında, ABD’nin savaşı kaybettiği kesinleşip en son Amerikan kuvvetleri 1975’te Vietnam’dan çekildiğinde, eylemler duruldu belki evet ama geriye güçlü bir gelenek ve haksız bir savaşa giren ülkenin gençlerinin vicdani sorumluluğu üzerine paha biçilmez dersler kaldı.
Columbia’nın çatısındaki Vietnam bayrağı buydu işte!
‘Vatan’, ‘vatana ihanet’ gibi kavramları belki de o bayrağa bakarak yeniden düşünmeliyiz…
* Haziran Günel’in çeviri ve katkılarıyla…