Medyada yer alan “asker” temsil biçimlerinin “erkeklik” kavramı oluşumuna etkileri – Fatma Sancar

Toplumların kendilerine has, kendi içlerindeki erkek egemenliğini tekrardan üretme, zayıflatma veya pekiştirmeye yarayan kurumları vardır. Bunlardan bazıları okullar ve askeri kurumlardır.

                                                                                                                                    ÖZ
1980’lerden itibaren feminist hareketin kendini görünür kılmasıyla birlikte toplumsal cinsiyet, cinsel ayrım gibi kavramlar tartışılmaya, irdelenmeye, üzerine düşünülmeye başlandı. Feminist hareketlerin çoğalmasıyla birlikte kadınlığın yanı sıra erkeklik kavramı da mercek altına alındı. Erkek çalışmaları henüz kadın çalışmaları kadar fazla olmasa da ‘erkeklik’; üzerinde tartışılmaya ihtiyaç duyulan bir konudur. Kandiyoti, Connell’ dan yola çıkarak ; bu tartışmaların başlangıcında devletin cinsiyet ilişkilerine müdahale ettiği ve her devletin tanımlanabilir bir ‘toplumsal cinsiyet rejimi’ oluşturduğunu söyler (Kandiyoti, 2013: 165). Kandiyoti; post-yapısalcı feministlerin ise “kadın” ve “erkek” öznelerinin sabit ve yeknesak olmadığını, bu öznelerin tarihselliği olan söylemler aracılığıyla yapılandığını, ileri sürdüklerinden bahseder ve artık belki de çeşitli “kadınlardan” ve erkeklerden” söz etmenin daha doğru olacağını vurgular (2013: 18). Kandiyoti, aynı konu üzerinde devletlerin milliyetçi tarihleri ve milli kimlik politikalarının toplumsal cinsiyet rejimlerinin nitelikleri ve dönüşümlerine önemli bir ışık tutabileceğini hissettiğini ekler (2013: 165)…

   MAKALENİN TAMAMI

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org