Bir olimpiyat kuralı “sporun ruhu” Rize’de nerede?
11 Mart 2020
Çaykur Rizespor futbol takımı oyuncularından…
Fernandes Hollandalı… Boldrin Avusturyalı… Aminu Umar Arjantinli… Diamonde Avustralyalı… Vetrih Çek Cumhuriyetli… Sasse Danimarkalı… Scepoviç Hırvat… Samudio İranlı… Boryachuk İsveçli… Harmash Brezilyalı…
Hiçbiri Türk değil. Türkiye’deki bir futbol takımına sadece futbol oynamak ve hayatlarını kazanmak için geliyorlar. Türkiye liglerinde pek çok yabancı futbolcu gibi.
Geçtiğimiz pazar günü Rize’de Çaykur Rizespor ile Alanyaspor karşılaşıyor. Maçtan önce iki takım sahaya çıkıyor, seremoniye, yıllardır olduğu gibi, hep bir ağızdan İstiklal Marşı söylenecek. Buraya kadar normal.
O da ne?
Hiçbiri Türk olmayan Çaykur Rizesporlu futbolcuların üzerinde Türk askerinin kıyafeti!.. Başlarında jandarma komando kep, üzerlerinde askeri parka, kollarında uzman çavuş rütbesi!.. Hiçbiri Türk değil ama, hepsi Türk askeri kıyafetiyle!..
Teknik direktör Ünal Karaman, yine askeri parka ve komando bere kıyafetinde. Tribünde kulüp başkanı Hasan Kartal yine askeri parka ve komando beresiyle!..
Ne fikir ama
Suriye savaşında ve özellikle 36 şehit verdiğimiz günden itibaren statlarda yeni adetler ortaya çıkıyor. Önce bazı takımlar sahaya şehitleri unutmadığımızı belirten pankartlarla çıkıyor, “dayanışma” çerçevesinde.
Sonra, hangi takım olursa olsun, hangi ulustan gelirse gelsin, golü atan futbolcu, takım arkadaşlarıyla birlikte tribünlere “asker selamı” çakıyor. Çoğu, Türk değil!..
Rizespor Kulubü atılan golden sonra verilen asker selamını yeterli bulmamış olacak ki, aklına “muhteşem bir fikir” (!) geliyor, maçtan önce yabancı futbolculara asker kıyafeti giydiriyor!..
Adam Türk değil ama, Türk askeri kıyafetinde!..
Kulüp Başkanı ile teknik direktörü bu “showa” katılıyor!..
Ne orijinal buluş ama!…
Tamam, askeri destekle, şehitlerimizi unutma ama, ölçüyü kaçırmadan!..
Kaldı ki, ne zaman bu gösteri? Ateşkes kararı alınmış, onun üç gün sonrasında!..
….
UEFA’dan ceza aldık
Kaldı ki, sporda bunun cezası da var ve biz bu cezayı geçen yıl alıyoruz. Alıyoruz ama, akıllanmak akla bile gelmiyor.
Milli takımımız 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde, geçen 11 Ekim’de Arnavutluk, 14 Ekim’de Fransa ile karşılaşıyor. O maçlarda attıkları golden sonra bizim futbolcular tribünlere koşuyor ve “asker selamı” veriyor.
UEFA anında harekete geçiyor, “asker selamı veren bizim futbolcular hakkında disiplin soruşturması açıyor, Türkiye – Fransa maçında yaşanan tribün olaylarını da göz önüne alarak, bizim Futbol Federasyonu’na 50 bin avro ceza kesiliyor”.
UEFA, yani Avrupa Futbol Federasyonları Birliği, Avrupa’da futbol yönetiminin en üst kademesi, futbolcular hakkında disiplin soruşturması açarken, dayandığı gerekçe, “asker selamı politik içerikli, sporun doğasına aykırılık teşkil eden, uygun olmayan bir davranıştır” kuralından yola çıkıyor. Bizim on altı milli futbolcumuza kınama cezası veriyor.
Spora politika sokmak, sporu politik amaçlara alet etmek!.. Bunun uluslararası alanda çok çarpıcı bir örneği var.
Samanrach çıldırdı
1987 Lazkiye Akdeniz Olimpiyat Oyunları… Lazkiye, yani Suriye’de düzenleniyor Akdeniz Olimpiyatları o yıl… 18 Akdeniz ülkesinden çeşitli dallarda yarışacak 2.180 sporcu katılıyor o yıl oyunlara.
Olimpiyat açılış töreni… Şeref tribününde dönemin Suriye diktatörü, bugünkü Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın babası Hafız Esad… Çeşitli ülkelerden gelen devlet ve hükümet başkanları… Ve yirmi bir yıl süreyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanlığı koltuğunda oturan İspanyol asıllı Juan Antonio Samaranch.
Tören ışık ve havai fişek gösterileriyle başlıyor. Tamam, normal…
Derken, törenin yapıldığı stadın kapıları açılıyor…
Stada tanklar, toplar, askerler girmeye başlıyor, tam bir askeri geçit töreni!..
Herkes şaşırıyor…
Kısa bir şaşkınlıktan sona, Hafız Esad’ın yanında oturan Başkan Samaranch yerinden fırlıyor ve bağırmaya başlıyor:
“Tamam, tamam!.. Buraya kadar!.. Olimpiyat oyunlarını tatil ediyorum!.. Burada spor yarışmaları için toplandık, askeri gösterilere tanıklık etmek için değil!.. Oyunlar tatil edilmiştir, bitmiştir!..”
Önce Hafız Esad, daha sonra diğerleri Samaranch’ı ikna etmeye çalışıyor, Samaranch’ın dinlediği filan yok, “bu askeri sahneler sporun doğasına, ruhuna aykırıdır” diye bağırmasını sürdürüyor.
Hafız Esad derhal emir veriyor, stattaki askerler, tanklar, toplar zaman yitirmeksizin stadın dışına çıkartılıyor.
Uzun çabalardan sonra Samaranch sakinleştiriliyor, Hafız Esad özür diliyor, oyunlar ancak öyle başlıyor.
Bir olimpiyat kuralı, bir spor kuralı, “askeri sahneler sporun ruhuna aykırıdır”!..
Sen üstelik, ülke olarak bundan ceza almışsın, hâlâ komando kıyafetiyle Türk olmayan futbolculara asker kıyafeti giydiriyorsun!..
İfrat ve tefritte eşine az rastlanır ülkelerden biriyiz!..
Kaynak: T24