Savaşa karşı Rus annelerden mektup (DESTEK OL – İMZA VER!)

Bu mektup, Feminist Savaş Karşıtı Direniş hareketinin anneleri ile asker ve er annelerinden oluşan bir inisiyatif grubu tarafından hazırlanmıştır.

Bu mektup Kasım 2022’de, Rusya’nın Anneler Günü’nde yayınlanmıştı, ancak elimize daha yeni ulaştı. Annelerin bu mektubu yazmak ve dolaşıma sokmak için nasıl bir risk aldıklarını bilmiyoruz, ancak içinde bulundukları durumun gerçekliğini bize bildirme sorumluluğunu üstlendiler. Savaşı yaşamış olan milyonlarcamız bu mektubun ne kadar doğru olduğunu bilecektir.

Biz onların dilekçelerini imzaladık, siz de imzalamak isterseniz lütfen isminizi buraya ekleyin (Chrome’da sayfaya sağ tıklayın ve “İngilizce’ye çevir” seçimi yapın). Lütfen medya organları da dahil olmak üzere elinizden geldiğince dolaşıma sokun.

Ayrıca Rusya, Ukrayna ve Belarus’taki asker kaçakları ve vicdani retçi kadın ve erkekler için koruma ve sığınma çağrısını da destekliyoruz: Object War Campaign’i buradan destekleyebilirsiniz.

Küresel Kadın Grevi, Payday erkekler ağı

Rusya Federasyonu annelerinden açık bir mektup

Bu mektubu 27 Kasım Anneler Günü vesilesiyle Federasyon Konseyi Toplumsal Politikalar Komitesi Başkanı Inna Yuryevna Svyatenko’ya, Rusya Ulusal Yasama Organı Aile, Kadın ve Çocuk Komitesi Başkanı Nina Alexandrovna Ostanina’ya ve görevleri Rusya’daki ailelerin, kadınların ve çocukların sosyal refahıyla ilgilenmek olan bu komitelerin üyelerine gönderiyoruz.

Bu mektup, Feminist Savaş Karşıtı Direniş hareketinin anneleri ile asker ve er annelerinden oluşan bir inisiyatif grubu tarafından hazırlanmıştır.

Dokuz aydır yıkım, keder, kan ve gözyaşı getiren sözde “özel askeri operasyon” devam ediyor. Ukrayna ve Rusya’da olan her şey yüreklerimizi dağlamaktan başka bir işe yaramıyor. Hangi milletten, dinden ya da sosyal statüden olursak olalım, biz Rusya anneleri tek bir arzuda birleşiyoruz: barış ve uyum içinde yaşamak, çocuklarımızı huzurlu bir gökyüzü altında büyütmek ve onların geleceğinden korkmamak.

Biz anneler şu anda zorluklar içinde ve hassas bir durumdayız. Devletin tüm yardım vaatlerine rağmen yaşam standardı düşüyor, yoksulluk Rus ailelerinin büyük çoğunluğunun kapısını çalıyor. Üstelik, çocuklu aileler barış zamanında bile ülkedeki nüfusun en muhtaç kesimiydi.

24 Şubat’tan sonra durum daha da kötüleşti. Ukrayna’daki askeri operasyonun neden olduğu yaptırımlar enflasyonun artmasına yol açtı ve enflasyon olunca, annelerin zar zor yetecek olan gelirleri ve tüm yan hakları değer kaybetti. Rosstat’ın resmi verilerine göre, neredeyse her beş çocuktan biri, ortalama geliri kişi başına geçim düzeyinin altında olan bir ailede, yani yoksulluk içinde yaşamaktadır. Devlet bizi daha fazla doğurmaya teşvik ediyor ve sonra bizi yoksulluğa itiyor ya da çocuklarımızı hırslarına kurban ediyor. Ülkemiz çok çocuk doğuran, kalabalık ailelerin annelerine “anne-kahraman” unvanını yeniden vermeye başladı, resmi istatistikler bize Rusya’da anneliğin (ve özellikle üç çocuk sahibi olmanın) kadınlar için yoksulluk sınırının altında bir yaşamı neredeyse kesinleştirdiğini söylüyor. İşe yaramaz unvanlara değil, bize ve ailelerimize iyi bir yaşam sağlayacak gerçek önlemlere ihtiyacımız var!

Askeri operasyonlar için her gün harcanan yüklü miktarlardaki paralar bizim refahımıza yatırılabilir. Ancak yeni anaokulları, doğumevleri, okullar ve hastaneler açmak yerine, televizyonda “başarımız” ve “büyüklüğümüz” hakkında sonu gelmeyen boş konuşmalarla karşılaşıyoruz.

En az 318.000 erkek halihazırda seferber edilmiş durumda (bu rakam Vladimir Putin tarafından verilmiştir). Erkekler, bakmakla yükümlü oldukları reşit olmayan çocukları olmasına rağmen göreve çağrıldı. Birçok bölgede, göreve çağrılan erkeklerin aileleri, kurşun geçirmez yeleklere kadar, her şeyi kendi bütçelerinden satın alarak ölüme gönderecekleri yakınları için kendileri malzeme toplamak zorunda kaldı. Evlerine ekmek getiren kişileri kaybeden ailelere kim bakacak? Cevabı biliyoruz: tüm bu zorluklar annelerin zaten aşırı yüklü omuzlarına bir yük daha getirecek! Hayatta kalan erkeklerin çoğu sağlıklarını ve çalışma kabiliyetlerini kaybedecek. Devletimiz de onların bakımını, destek ve yardım vaat eden sözlerle kadınlara emanet edecek.

Askere alınanların ve seferber edilenlerin anneleri, oğullarını ve eşleri, kocalarını eve döndürmek için aşağılayıcı bir şekilde şehir yönetimlerinin kapılarını çalmak zorunda kalıyor. Eylemler yapıyor, toplu itirazlarda bulunuyor, dilekçeler veriyorlar ama kimse onları duymuyor! Yetkililer annelere karşı gerçek tutumlarını ortaya koyuyorlar. Ülkemizde annelerin sesine sadece seçimlerde ihtiyaç duyuluyor: devlet için faydalı olduğunda, o zaman bizi hatırlıyorlar. Geri kalan zamanda sorunlarımızla, kederimizle baş başa kalıyoruz. Hükümetimiz ölen yakınlarının parçalanmış cesetlerini sahiplenmiyor. Yabancı bir ülkede bırakılıyorlar ve korkunç ölümlerinden sonra bile ailelerine iade edilmiyorlar.

Şu anda yaşananların korkunç bir yanı daha var. Ekonomik sorunlar ve toplumsal krizler kaçınılmaz olarak aile içi şiddetin artmasına neden olmaktadır. Yoksulluktan kırılan ve geleceğin belirsizliğinin yıprattığı insanlar, sorunlarının acısını kadınlardan ve çocuklardan çıkarıyor. Üstelik, sivil hayata dönen erkekler genellikle savaş zamanında yaşadıkları ağır psikolojik travmaları da beraberlerinde getiriyorlar. Bu da en yakınlarına karşı kontrolsüz saldırganlıkla sonuçlanıyor.

Son on yılda, aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin yasa tasarıları 40’tan fazla kez Rusya Ulusal Yasama Organına sunulmuş, ancak tek bir kez bile okunmamıştır. 2017 yılında, başkanlık kararnamesiyle, dayak maddesi Rus Ceza Kanunundan çıkarılmış ve aile içi şiddet için sadece idari sorumluluk ve küçük bir para cezası getirilmiştir. Rusya’daki anneler de dahil olmak üzere kadınlar artık kendi ailelerinde hiçbir şekilde şiddete karşı korunmuyor. Ve şiddet her geçen gün artıyor.

Çocuklarımızın geleceği için duyduğumuz endişe her zamankinden daha güçlü. İçinde yaşayacakları dünyanın nasıl olacağı büyük ölçüde biz yetişkinlerin bugün vereceği kararlara bağlı. Ülkenin üst düzey liderlerinin sürekli olarak nükleer silah kullanma olasılığını ima etmeleri, çocuklarımızın kaderi konusunda ruhlarımızda umutsuzluk ve korku yaratmaktadır.

Resmi olarak nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, askeri harekat her zaman bir felakettir. Bu kan dökmektir, şiddettir, insan onurunun aşağılanmasıdır, özgürlüklerin ve insan haklarının ihlalidir. Olanlar karşısında dehşete düşüyoruz. Oğullarımızın, erkek kardeşlerimizin, kocalarımızın, babalarımızın buna katılmasına karşıyız, kendimiz de buna katılmak istemiyoruz. Sonuçta kadınlar arasında askerlik hizmetiyle yükümlü doktorlar var. Sizler, görevi gereği annelerin ve çocukların hak ve özgürlüklerini korumak zorunda olanlar, tüm bunlara göz yummamalısınız. Aile üyeleriniz çatışmalara katılmaktan güvenli bir şekilde korunuyor, hiçbir şeyi riske atmıyor ve kimseyi kaybetmiyorsunuz. Biz ise her gün bu kıyma makinesine zorla gönderilen sevdiklerimiz için endişeleniyoruz. Rusya Federasyonu’nun pek çok vatandaşının iradesi dışında gerçekleştirilen askeri eylemleri ne hakla destekleyebilir ve bu eylemleri onların zararına nasıl gerçekleştirebilirsiniz?

Açıktır ki, saldırgan askeri eylemlere verilen destek; ailenin, kadınların ve çocukların korunması ile bağdaşmamaktadır. Bugün, Anneler Günü’nde, sizi görevinizi ve seçmenlerinize verdiğiniz kampanya sözlerini hatırlamaya ve tüm nüfuzunuzu kullanarak çatışmaları bir an önce sona erdirmeye ve sevdiklerimizi evlerine döndürmeye çağırıyoruz.

Ukrayna topraklarından askerlerin çekilmesini, tüm askerlerin evlerine geri dönmesini, askere alınanların herhangi bir düşmanca eyleme girişmelerinin önlenmesini, aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin bir yasanın kabul edilmesini, çocukluk ve annelik için hak edilen maddi desteğin bize verilmesini talep ediyoruz!

Rusya Federasyonu Anneleri
27 Kasım 2022

Metni yaygınlaştıranlar:
Küresel Kadın Grevi
Payday erkekler ağı

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org