Bir direniş alanı olarak vicdani ret
Atölyede Trans Onur Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yapıldı
18 Haziran 2016 Cumartesi 12:28
7. Trans Onur Haftası kapsamında Cuma günü Aynalı Geçit-Taksim’de ‘bir direniş alanı olarak vicdani ret’ atölyesi gerçekleştirildi.
Vicdani Ret Derneği yöneticilerinden Ercan Jan Aktaş’ın moderatörlüğünde yapılan atölyede öncelikle Türkiye’de erkeklik halleri konuşuldu.
Ercan Jan Aktaş konuya ilişkin, “Türkiye’de erkekliğin 5 temel şartı var, bunlar sırası ile sünnet olmak, ‘milli olmak’, askere gitmek, evlenmek ve baba olmaktır. Biz de burada bugün özellikle bu 5 şarttan biri olan askere gitmeme hallerini konuşacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Katılımcıların trans bireylerden ağırlıklı olması ile transların zorunlu askerlik karşısında duruşları, yaşadıkları paylaşıldı.
“Pembe rapor” alma süreçleri, bu süreç içinde yaşanan çeşitli hakaret, aşağılanma, oyalanma, şiddet halleri yaşanmış örnekler üzerinden devam edildi.
Katılımcılardan Kıvılcım Arat, “Askerlik yapmadım, yapmayacağım da, pembe tezkere düşünüyordum, ancak bunları dinledikten sonra şimdi NEDEN VİCDANİ RET OLMASIN diye içimden geçiriyorum, ama benim kaygım muhalif kimliğim ve de devletin ürettiği bütün şiddet hallerine karşı inandığım mücadele biçimine dair” dedi.
Arat’ın ifadeleri üzerine Aktaş, “Ben ve de birlikte çalıştığım vicdani retçi arkadaşlarımın bu konudaki duruş ve ifadesi nettir, bizler vicdani reddin bireyin zorunlu askerlik karşısındaki tavrını açık etmesidir. Sahip olduğu muhalif kimliği, devletin şiddeti karşısında sahip olduğu mücadele biçimine dair bir şey söylemeye hakkımızın olmadığını düşünüyoruz. Kaldı ki Suruç’taki katliamda yaşamını yitiren vicdani retçi yoldaşımız Polen Ünlü ve de SGDF’den doğru vicdani retlerini yapan diğer arkadaşların vicdani ret deklerasyonlarına bakınca bu durum daha net anlaşılacaktır” dedi.
Birlikte sohbet ve tartışmalar ile atölye devam ederken bir kez daha Pazar günü (19 Haziran Saat 17.00 de Fransız Konsolosluğu önünde başlayacak) Trans Onur Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yapıldı.