Vicdani Ret Açıklaması
Askerlik çağına girdiğim 2009 yılından beri çeşitli duygu ve düşünce seviyelerinde zorunlu askerliğe karşıyım. Askerliğe elverişli değildir raporu, bedelli askerlik gibi yöntemler ile bu zorunluluktan kaçınacağımı düşündüm.
Türkiye’nin kahir ekseriyetinde, askerliğe ait alt kültürler toplumsal norm haline gelmiştir. Gündelik hayat ile militarizm birbirini karşılıklı olarak beslemektedir. 1111 sayılı kanuna tabi olmayan kadın vatandaşların gönüllü askerlik başvurusunda bulunması, askerliğe elverişli olmadığı hukuken ispatlansa dahi bedelli askerlik ücretini yatıran vatandaşlar, asker uğurlama konvoyları gibi olaylar günlük hayatın rutinidir.
Militarist duygulara tamamen yabancı bir kişi iseniz; Türkiye, kadınların asker doğurduğu, erkeklerin ise asker doğduğu dev bir kışladır. Kanunlarımızda her ne kadar kadınlar için evlilik zorunluluğu bulunmasa dahi hakim militarist kültür içerisinde bu ufak ayrıntı(!) göz ardı edilmiştir.
Oryantal militarizm adını verebileceğimiz bu bataklık, her geçen gün toplumu daha da fazla içine çekmektedir. Bu düzene karşı olan benim gibi kişilerin, hakim kültürden çekinip susması, düşüncelerini saklaması; Zorunlu askerlik düzenini daha da güçlendirmekte, zorunlu askerlik karşıtlarını daha da marjinal, ufak azınlıklar haline getirmektedir.
2011 ve 2014 yıllarında kışlasız bedelli askerlik olarak tarihe geçen para vererek tezkere alma süreçlerini yaşadık. Militarizm sinsi bir hastalık olduğundan palyatif tedaviler sonuç vermemektedir. Bu sebepten dolayı ‘’günü gelince’’ rapor alabileceğini, bedelli askerlik yapabileceğini düşünmek yanlıştır. Askerlik sevdasının hangi şekillerde ve ne zaman patlak vereceğini öngörebilmek Türkiye’de imkansızdır.
Mevcut kültürde, elde edilen kazanımlar da kolayca kaybedilebilmektedir. Kışlasız bedelli askerlik, Vicdani Ret’in henüz yasalaşmadığı ülkemizde zorunlu askerliğe karşı ciddi bir alternatifti. En azından üniforma giymemiş fakat tezkere almış kişilerin toplumda yer alabilmesi için ciddi bir adımdı. Fakat siyasi iklim ağırlaşınca, bu kazanım geri alındı. Toplumun daha fazla kışlasız bedelli askerliği kaldıramayacağı düşünüldü.
Bu şartlar altında benim gibi zorunlu askerlik karşıtlarının, zorunlu askerliğe karşı olduğunu söylemesi gerekiyor. Bu sistemden bir şekilde muafiyet belgesi almak, senden sonra gelecek kişilerin militarizm ağına itilmeyeceğini garanti etmiyor. Benim gibi insanların rahat bir nefes alabilmesinin yolu, anayasamızın 72. Maddesine uyumlu olarak askerliğe alternatif olarak kamu hizmeti seçeneğinin gelmesidir. TSK’nın profesyonel bir ordu haline gelerek 1111 sayılı kanunun kaldırılmasıdır. Bunun haricinde herhangi bir yol, militarizm bombasının elden ele gezdirilmesi ve kimin elinde patlayacağının beklenmesidir.
Açıkladığım sebeplerden dolayı: Kışlasız bedelli askerlik tekrar yasalaşmadığı takdirde veya zorunlu askerliğe alternatif olarak kamu hizmeti seçeneği getirilmediği takdirde, 1111 sayılı kanuna karşı sivil itaatsizlik sergileyeceğimi duyururum.
Cavit Onur Okur – İstanbul