Savaşın eşitsiz ve bileşik ekonomisi – Ayşegül Kars Kaynar

Silahlanmada en büyük harcamayı yapan ülkeler Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa. Ancak GSMH’lerine oranla askeri harcamalara en çok pay ayıranlar Yunanistan, Polonya, Baltık ülkeleri, Hırvatistan ve Slovakya.

14 Haziran 2023
Süreğen çatışma ve süreğen güvenlik tehdidi küçük ülkeleri hali hazırda savaş ekonomisine sürüklüyor. Ekonomileri küçük bu ülkelerin kaynaklarını silah ve mühimmat üretimine ayırması, sağlık veya eğitim gibi diğer önceliklere ayrılan kaynakları eritiyor.

Avrupa’da savaşın patlak vermesinden bu yana en çok konuşulan ve görünen o ki daha da konuşulacak olan konulardan biri silahlanma. Zira savaş kendini süreğen bir çatışmaya dönüştürdükçe etkileri de gelip geçici olmaktan çıkıyor. Savaşın finansmanı ve savaş sanayi, var olan eşitsizlikler üzerinden, bu eşitsizlikleri derinleştirmek pahasına ilerliyor.

Elinde bulundurana stratejik üstünlük ve caydırıcı güç veren nükleer silahlar işin bir boyutu. Nükleer silahlanmada 2022’deki seviye 2023’de nispeten korundu. Ocak 2022-2023 arasında savaş başlığı envanteri (küresel çapta) 86 artışla 12.512’e yükseldi. Ancak tedirginlik verici olan bu silahların kullanıma hazır tutulması. Sadece ABD ve Rusya’nın alarm durumunda tuttuğu 2000’e yakın savaşbaşlıklı füze ve uçak var. Nükleer silah sahibi diğer 7 ülkede ise 1850 civarı hazırda bekleyen savaş başlığı bulunuyor.

Rusya ve ABD, dünyadaki tüm nükleer silahların neredeyse yüzde 90’ına sahip. Bu sebeple bu iki ülke arasındaki karşılıklı ilişki dünya barışı için kritik. Ukrayna’nın işgali ise nükleer silahların kontrolü ve silahsızlanma diplomasisini sekteye uğrattı. Önce ABD, Rusya ile ikili diyaloğu durdurdu. Geçen Mart ayında ise Rusya, ABD ile birlikte kıtalar arası nükleer balistik füze gücünü sınırlandırmayı amaçlayan New START anlaşmasını askıya aldı. Askıya alınan bu diyalog ve bu anlaşmalar ne zaman yeniden yürürlüğe konulur, hiç belli değil.

NASIL BİR EKONOMİ?

Avrupa’da silahlanma ve nükleer silah denilince akla gelen ilk isim ise Fransa. 2023 itibariyle Fransa, stoğundaki 290 savaş başlığından 280’ini konuşlandırmış durumda. Macron katıldığı toplantılarda sık sık Ukrayna’nın Rusya’ya karşı mücadelesini “bizim mücadelemiz” diye adlandırıyor ve Ukrayna’nın sadece kendini değil, Avrupa’yı koruduğunu ve Avrupa güvenliğinin bekçisi olduğunu dile getiriyor. Hal böyle olunca, nükleer silahların stratejik ve caydırıcı bir hamle olarak hazırda bekletiliyor oluşu anlaşılabilir.

Yine de süreğen bir çatışmanın sadece mühimmat açısından dahi karşılanabilmesi Avrupa’nın boyunu aşıyor. Ukrayna’nın bir günde kullandığı mühimmat Almanya, Fransa ya da İspanya’nın üretebileceğinden çok daha fazla. Bu nedenle AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton “Mühimmat Üretimini Destekleme” yasa tasarısıyla AB çapında silah ve mühimmat üretim kapasitesini arttırmayı teklif etti. Ederken de belki ne kastettiğini tam bilmeden AB ülkelerinin “savaş ekonomilerine” dönmesini önerdi.

Önermesine gerek yok. Süreğen çatışma ve süreğen güvenlik tehdidi küçük ülkeleri hali hazırda savaş ekonomisine sürüklüyor. Silahlanmada en büyük harcamayı yapan ülkeler Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa. Ancak GSMH’lerine oranla askeri harcamalara en çok pay ayıranlar Yunanistan, Polonya, Baltık ülkeleri, Hırvatistan ve Slovakya. Hepsi de NATO’nun önerdiği yüzde 2’lik oranı aşmış durumda. Ekonomileri görece küçük bu ülkelerin kaynaklarını silah ve mühimmat üretimine ayırması demek, bir yandan askeri sanayiyi istihdam yaratan ve sanayiyi geliştiren ekonominin başat sektörü yapıyor. Öte yandan sağlık veya eğitim gibi diğer önceliklere ayrılan kaynakları eritiyor.

Avrupa’nın silah kapasitesini arttırmak AB çapında yapılabilecek bileşik ve bir o kadar, küçük ülkeleri savunma sanayinin gereksinimlerine teslim eden, eşitsiz bir çaba. Savaşmak ya da barışmak… Her ikisi siyasi tercih ve her ikisi de çıkarların yansıması.

Kaynaklar

“States invest in nuclear arsenals as geopolitical relations deteriorate”, SIPRI Year Book

“The poorest European countries are sliding into a war economy”, Le Mond

Kaynak: Artı Gerçek

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org